11. Hukuk Dairesi 2016/8108 E. , 2018/1429 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/02/2016 tarih ve 2014/1909-2016/276 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kayısı üreticisi olduğunu, kayısılarını davalı şirkete sigorta ettirdiğini, sigorta ettirilen taşınmaz üzerinde bulunan kayısı ağaçlarının don olayından büyük zarara uğradığını, .... Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespitte ağaçlarda yüksek oranda hasar belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 14.035 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, yapılan tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, hesaplamaların hatalı olduğunu, dava konusu edilen don olayının ürünün çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, bu durumun da teminat kapsamı dışında kaldığını, diğer taraftan davacının 5363 sayılı Yasa kapsamında telafi amaçlı destek ödemesi aldığını, sigortadan da bu yönde tahsilat yapması durumunda sebepsiz zenginleşeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen taşınmazlar üzerinde don olayı nedeniyle kayısı meyvesinin zarar gördüğü, zararın ağaçların çiçeklenme dönemini bitirip meyveye döndüğü dönemde meydana geldiği, her ne kadar davalı tarafça davacıya devlet tarafından yapılan destekleme ödemesinin mahsubunun gerektiği ileri sürülmüş ise de, söz konusu ödemenin yersiz olduğunun anlaşılması durumunda 6183 sayılı Yasa uyarınca devlet tarafından tahsil edilmesi imkanı bulunduğu, davalı tarafça poliçenin priminde indirim yapılmayıp poliçe nedeni ile herhangi bir ödeme de yapılmadığı, bu hali ile teminat başladıktan sonra tek taraflı zeyilname ile sigorta poliçesinin zeyil edilmesinin mümkün olmadığı, zeyilnamenin sigorta teminatı başlamadan yapılması gerektiği, davalı tarafın tek taraflı olarak davacının onayını almaksızın yaptığı zeyilnamenin hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 23.392,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
--/-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin poliçelerin zeyil edilmesi sonucu davacıya prim iadesi yapıldığına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamında; davacı vekilinin dava dilekçesinde 14.035 TL maddi tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece ise bilirkişi raporu benimsenerek sonuçta 23.392 TL maddi tazminata hükmolunduğu, oysa, davacı taraf bilirkişi raporundan sonra ıslah için süre talebinde bulunduğu ve mahkemece bu yönde ara karar tesis edildiği halde, maddi tazminat istemini ıslah etmediği, bu durumda, mahkemece, maddi tazminatın davacının dava dilekçesindeki talebi dikkate alınarak tayini gerekirken, mülga 1086 sayılı HUMK 74. ve 6100 sayılı HMK"nin 26. maddesine aykırı biçimde talepten fazlaya hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri dikkate alınmadan aynı karar verilerek 23.392 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmeyip kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacıya prim iadesi yapıldığına yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....