Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4853 Esas 2020/1713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4853
Karar No: 2020/1713
Karar Tarihi: 19.02.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4853 Esas 2020/1713 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin ve TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 maddeleri uyarınca verildiği belirtiliyor. Mahkeme, bilinçli taksirle yaralama suçunun şikayete tabi olmadığını ancak uzlaşmaya tabi olduğunu belirtiyor. Dosyada uzlaşma işlemlerinin tamamlanmadığı ve bu nedenle hüküm kurulamayacağı belirtilerek, hüküm BOZULUYOR. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıyor.
12. Ceza Dairesi         2019/4853 E.  ,  2020/1713 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1,50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK"nın 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabidir. Her ne kadar CMK’nın 253/7. maddesinde “Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir.” hükmü yer almakta ise de; bu hükmün işlenenen suçun tek ve o suçtan mağdur olanların birden fazla olması durumunda uygulama alanı bulacağının, taksirle yaralama suçu bakımından ise, birden fazla mağdur bulunmasına rağmen fiilin esasen birden fazla suça sebebiyet verdiğinin, TCK’nın 89/4. maddesinde yer alan özel düzenleme gereği sanığa tek ceza verildiğinin, bu nedenle şikayet hakkında olduğu gibi, her bir mağdur açısından ayrı ayrı uzlaştırma yoluna gidilebileceğinin kabulü gerekmektedir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında incelenen dosyada; uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında katılan ...’ın uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla katılan ... arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK"nın uzlaşma başlıklı 253. ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sair yönleri incelenmeksizin, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.