22. Hukuk Dairesi 2017/24980 E. , 2019/16242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ilave tediye alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı Temyizi Yönünden;
İlave tediye alacağının ödetilmesi istemi ile açılan davada Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, davalı vekili 09.01.2017 e-imza tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat etmiş olup, vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu da anlaşıldığından; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4. maddesi uyarınca davalının temyiz isteminin REDDİNE,
Davacı Temyizi Yönünden;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında ilave tediye alacağına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6772 sayılı Kanun"un 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanunu"nun 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı kanundan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesi ekinde 30/09/2014 tarihli başvuru dilekçesi ile davalı işverenin ilave tediye alacağı ödenmesinin Ekim ayında gerçekleştirilmesi planlanan Yönetim Kurulunda görüşüleceğine dair 23/10/2014 tarihli yazısını sunmuştur. Dosya kapsamında davacının 30/09/2014 tarihli başvuru yazısının davalı tarafından teslim alındığına dair bir kayıt bulunmamaktadır. Ancak davalı işverenin 23/10/2014 tarihli yazısı ile bu tarih itibariyle davacının talebinden haberdar olduğu ve davacıya ödemede yapılmadığı da gözetildiğinde aynı tarihte temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Mahkemece hatalı hukuki diğerlendirme yapılarak dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Bu husus bozma sebebi ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasının “39.043,91 TL net ilave tediye alacağının 35.254,10 TL"sinin dava tarihi olan 19/02/2015 tarihinden itibaren geriye kalan 3.931,48 ıslah tarihi olan 24/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklindeki kısmının hükümden çıkartılarak yerine “39.043,91 TL net ilave tediye alacağının 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine” rakam ve sözcüklerin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.