Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/877 Esas 2019/645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/877
Karar No: 2019/645

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/877 Esas 2019/645 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davada, daha önce aynı suçtan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığına dair herhangi bir kayıt bulunamadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, suçtan ilk kez mahkum olan sanığın doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı da dikkate alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereği sanığın cezasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Kararda, yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmaların delillerle birlikte tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı ve suç tipi ile yaptırımların doğru belirlendiği sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi.
10. Ceza Dairesi         2016/877 E.  ,  2019/645 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Değişen suç vasfı nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
    24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların, doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.