11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4623 Karar No: 2019/6474 Karar Tarihi: 19.09.2019
Defter ve belgeleri ibraz etmeme - sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4623 Esas 2019/6474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında \"sahte fatura düzenleme\" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri incelenmiş ve tek hüküm kurulması ve aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiği belirtilmemiş. Sanıklar hakkında \"defter ve belgeleri ibraz etmeme\" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri incelenmiş ve cezanın asli dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu sebeple bu hususta sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, 213 sayılı VUK'nin 359/a-2. maddesi, ve 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/4623 E. , 2019/6474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmeme, sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan: Beraat Sahte fatura düzenleme suçundan: Mahkumiyet
I- Sanıklar hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında ""sahte fatura düzenleme"" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafiinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde: Katılan vekilinin temyiz isteminin yalnızca sanıklar hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan verilen beraat kararına yönelik olduğu anlaşılmakla; her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi yıldan olduğu da belirtilmeden tek hüküm kurulması ve aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanıkların sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamada toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II- Sanıklar hakkında ""defter ve belgeleri ibraz etmeme"" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde: Sanıklara yüklenen "defter ve belgeleri ibraz etmeme" suçunun 213 sayılı VUK"nin 359/a-2. maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgusun yapıldığı 05.02.2010 ve 07.05.2010 tarihlerinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 19.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.