Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6098
Karar No: 2018/8643
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/6098 Esas 2018/8643 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının vergi mükellefiyetinin başladığı tarihin tespiti için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davayı kabul etmiş ve davacının sigorta başlangıç tarihinin 04.11.1991 olduğunu tespit etmiştir. Davalı kurumun istinaf talebi reddedilmiştir. Ancak, davacının Bağ-Kur sigortalılığı süreci ve vergi kayıtları incelendiğinde, sigortalılık niteliği taşıdığı halde Bağ-Kur kaydını yaptırmamış olanların hak ve mükellefiyetleri ile ilgili kanun maddelerinin irdelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanunlarda belirtilen süreler dahilinde borçlanma hakkının kullanılmaması halinde, sonrasında Bağ-Kur sigortalılığı tespit edilememektedir. İsteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığı için düzenlenmiş giriş bildirgesinin zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için süresinde yapılmış bir tescil talebi olarak kabul edilemeyeceği açıklanmıştır. Davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin tescil başvurusunda bulunup bulunmadığının belirtilen kanun maddeleri çerçevesinde araştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 1479 sayılı Kanunun \"Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler\" başlıklı Ek-Geçici 13. maddesi
- 619 sayılı KHK'nin Geçici 1. maddesi (yürürlükten kaldırılmıştır)
- 4956 sayılı Yasanın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 18. madde.
21. Hukuk Dairesi         2017/6098 E.  ,  2018/8643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Anadolu 20. İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    K A R A R
    Dava, davacının Bağ-Kur sigortalılığının vergi mükellefiyetinin başladığı 04.11.1991 tarihinden itibaren başladığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile “davacının Bağ-Kur sigorta başlangıç tarihinin 04.11.1991 tarihi olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
    Davalı Kurum vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesince davalı Kurumun istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 04.11.1991-18.11.1991; 19.06.1992-20.07.1993; 27.03.1995-02.10.1996; 01.01.2000-30.08.2002 tarihleri arasında ve 03.12.2012 tarihinden itibaren devam eden vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 31.07.1992-21.08.2002 ve 19.10.1998-20.04.2011 tarihleri arasında esnaf odasında kayıtlı olduğu, ilk kez 09.05.2003 tarihinde isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığı giriş bildirgesinin düzenlendiği, 09.05.2003 tarihinde isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü, sigortalılık niteliğini taşıdıkları halde Bağ-Kur’a kayıt ve tescil yaptırmamış olanlar hakkında Bağ-Kur Kanununda öngörülen düzenlemelerin irdelenmesini zorunlu kılmaktadır.
    1479 sayılı Kanunda sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemeler yer almaktadır. Bunlardan ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek-Geçici 13. maddedir; tescilleri yapılmamış ancak sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Yasanın tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20.4.1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür.
    619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.4.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”denilmekte olup, 4.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca 619 sayılı KHK. tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.
    24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Yasa"nın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen Geçici 18. maddede, "bu Kanuna göre sigortalılık nitelikleri taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ancak bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olan sigortalıların sigortalılıklarının bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olan hesaplanacak prim borçlarının tamamını tebliğden itibaren bir yıl içinde ödemede bulundukları takdirde bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
    Tüm bu düzenlemelerde ortak nokta, tescilin belirtilen tarihlerden sonra yapılmasına karşın, Kanunda tanınan süreler içinde borçlanma hakkının kullanılabilecek olmasıdır. Kanunda, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için öngörülen tarihlerden itibaren, borçlanma hakkı belirtilen bu süreler dahilinde kullanılmalıdır. Bu süreler içinde borçlanma hakkının kullanılmaması halinde ise, sonrasında Bağ-Kur sigortalılığının tespitine olanak bulunmamaktadır. Bilindiği gibi, 1479 sayılı Kanunda 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun hizmet tespitine ilişkin 79/10. maddesine koşut bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Somut olayda, isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığı için düzenlenmiş giriş bildirgesinin zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için süresinde yapılmış bir tescil talebi olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Dolayısıyla davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında davalı Kuruma tescil başvurusunda bulunup bulunmadığını, bulundu ise tarihini davalı Kurumdan sormak, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin varsa giriş bildirgesini de içeren şahsi sicil dosyasının bir örneğini davalı Kurumdan istemek, yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında davacının süresi içinde müracaatının olup olmadığının değerlendirilmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi Kararının BOZULMASI gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 26.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi