11. Hukuk Dairesi 2016/8080 E. , 2018/1425 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada .... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.03.2016 tarih ve 2014/808-2016/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 2010 ve 2013 yılları arasında müvekkili tarafından davalı Makmar firması tarafından gönderilen işler kapsamında ... gemilerine çoğunlukla boğaz acenteliği olmak üzere gemi acenteliği hizmeti verildiğini, müvekkili tarafından yapılan masraflara ve acentelik hizmetine ilişkin fatura ve belgelerin ..... gönderildiğini, müvekkilinin davalıdan 432.470,84 USD tutarındaki alacağının davalı tarafından yapılan ödemeler sonrası 13.786,16 USD kaldığını ve davalı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla .... firmasına izafeten ve kendi adına asaleten ..... firmasına karşı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin .... Devletine ait gemilerin ..... sularından geçişine aracılık ettiği sırada gemi acentelik işlemlerini davacı firmaya tevdi ettiğini, bu işlemlere ilişkin ödemelerin .... .firması üzerinden kendilerine yapıldığını, para transferlerinin davacı firmanın hesabına aktarıldığını, takibe dayanak yapılan faturaların çoğunun ödendiğini, davacı firmanın bakiye alacağına ilişkin var ise kendileri tarafından teyit edilmiş müspet belgenin sunulması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 2010 ve 2013 yılları arasındaki ticari ilişki dolayısıyla davacı şirket tarafından davalı şirketin gönderdiği işlerin yapılması kapsamında gemi acenteliği hizmeti verildiği, davalı şirket tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmadığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip dayanağı faturaların davacı şirketin kayıtlarında usulüne uygun olarak yer aldığı, davacının 432.470,84 USD alacağından 418.684,68 USD’nin davalı şirket tarafından ödenmesi ile takip tarihi itibariyle 13.786,16 USD alacağının kaldığı, davalı tarafından bakiye alacağın ödendiğine dair belge sunulmadığı, davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği, icra takip dosyasındaki işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile takibin 13.786,16 USD üzerinden devamına, fazlaya dair talebin reddine, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
-/-
Dava, davacı yanca verilen gemi acenteliği hizmetinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının 13.786,16 USD borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında, .... uyruklu bazı gemilerin .... boğazlarından geçişi sırasında davacı tarafından acentelik hizmeti verildiği çekişmesizdir. Davalı, davacı tarafından verilen hizmete ilişkin olarak davacının ....ı hesabına ödemeler yapıldığını, takibe dayanak yapılan faturaların çok önceden ödendiğini savunmuş ve bir kısım dekontları dosyaya sunmuş ise de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve karar gerekçesinde bu hususun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın ‘‘somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi” başlıklı 194/1. maddesinde tarafların, dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmaları gerektiği, aynı maddenin 2. bendinde ise tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğinin açıkça belirtmelerinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda, ödeme savunmasında bulunan davalı tarafa, davalı hesabına ne zaman, ne miktarda ödeme yaptığı sorulup açıklattırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....