Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2036
Karar No: 2019/5541
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2036 Esas 2019/5541 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2036 E.  ,  2019/5541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptal tescil olmazsa alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda: davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile 2003 yılından itibaren aralarında bir ortaklık olduğunu 11/05/2005 tarihinde imzalanan tasfiye anlaşması ile de ortaklık ilişkisinin sona erdiğini, tasfiye anlaşmasında ortaklık hesabına alınıp davalı adına tescil edilmiş bulunun Ankara ili, ... ilçesi, ... mevkii, 662 ada, 5 parsel, sayılı taşınmazın ve ortak alınan 1983 model vincin kendisine, 663 ada 3 parseldeki taşınmaz ile İstanbul’da ortak alınan kepçenin de davalıya verileceğinin kararlaştırıldığını, anlaşmanın not başlıklı maddesinde "arsa tapu kaydı, İstanbul"da ortak alınan kepçe (iş makinesi) işi neticelendirildikten sonra yapılacaktır" denildiğini ancak kepçenin hırsızlık malı olduğu iddiasıyla Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/1164 E. sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, kepçenin depoya kaldırıldığını, daha sonra bu depodan çalındığını, bunun üzerine taşınmazın devri için Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/15 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak davanın sözleşmenin not başlıklı maddesindeki koşul gerçekleşmediği gerekçesi ile reddedildiğini, bunun üzerine davalıya Antalya 3. Noterliğinin 07/01/2016 tarih ve 00345 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tasfiye anlaşmasında belirtilen kepçenin muadilini veya bu makinenin güncel piyasa değerinden parasını teslim almaya davet ettiğini ancak davalının herhangi bir cevap vermediğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendisi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; davacının kendi üzerine düşen edimini yerine getirmediği sürece müvekkilinden edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, daha önce de aynı konuda dava açtığını ve davaların reddedildiğini, davacının iyiniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının kendi edimini yerine getirmeden karşı taraftan edimini yerine getirmesini talep edemeyeceği, davacının teslim etmesi gereken iş makinesini teslim etmediği için sözleşme maddelerinin tek taraflı olarak değiştirilmesini de talep edemeyeceğini, davacının aynı taleple açmış olduğu Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın reddedilmiş ve kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının davalıya ait taşınmazın kendi adına tescilini talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davada taraflar arasında ortak iş yapılması amacıyla bir adi ortaklık kurulduğu ortaklığın da 11/05/2005 tarihinde imzalanan tasfiye anlaşması ile sona erdirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Dosya arasında bulunan 11/05/2005 tarihli tasfiye anlaşması ve dava dosyası birlikte incelendiğinde; Pursaklar mevkiinde bulunan 662 ada 5 no.lu parselin 1086 m2’si davalı adına kayıtlı iken davacı adına verileceği buna karşılık davacı adına olan kepçenin(iş makinesi) de davalıya verileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
    Ne var ki davacı tarafından, davaya konu 662 ada 5 no.lu parselin 1086 m2’sinin tapusunun iptali ile kendi adına tescili için daha evvel açılan davalar, “sözleşme gereği davacının davaya devretmesi gereken kepçeyi henüz devretmediği, kendi yükümlüğünü yerine getirmeden davalının yükümlülüğünü yerine getirmesini isteyemeyeceği” gerekçesi ile reddedilmiş ve deracattan geçerek kesinleşmiştir. Davacı ise bu kez; davaya konu olan kepçenin hırsızlık malı olduğu iddiası ile açılan ceza davası sırasında, depoya kaldırıldığını daha sonra da kaybolduğunu iddia ederek, 07.01.2016 tarihli ihtarname ile davalıyı, makinenin muadilini veya güncel piyasa değerinden parasını teslim almaya davet etmiş, davalı ise iş bu ihtarnameye cevap vermediği gibi yargılama sırasında da bu teklifi kabul etmediğini beyan etmiştir. Ne var ki davalı tarafça, gerek cevap dilekçesi, gerek yargılama sırasındaki beyanlarında kepçenin kaybolduğu iddiasına karşı çıkılmamış, bu şekilde davacının sözleşme kapsamında, davalıya vermesi gereken makinenin aynen ifası konusunda fiili imkansızlık olduğu hususunda taraf beyanlarının uyuştuğu kabul edilmelidir.
    O halde mahkemece; davacının sözleşme kapsamında yüklendiği edimin, aynen ifa edilmesine fiilen olanak olmadığı göz önünde bulundurularak, davacının edimine konu kepçenin güncel değerinin tespiti ile bu değerin depo edilmesinin istenmesi, depo edilen paranın davalıya verilmesi karşılığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 19.06.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi