7. Ceza Dairesi 2021/6430 E. , 2021/17179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık..."ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya içerisinde bulunan arama tutanağına göre, sanığın işletmekte olduğu Tütün Mamülü Perakende Satış Belgesi bulunan Palamutlu Gıda isimli işyerinde kaçak sigara satışı yapıldığına dair alınan istihbari bilgi üzerine, 12/02/2014 tarihinde polis ekipleri tarafından müşteri sıfatıyla girilen işyerinde para verilerek prestige marka gümrük kaçağı sigara istenmesi üzerine, sanığın sigarayı satması ile Cumhuriyet Savcısından alınan sözlü talimatlara istinaden işyerinde yapılan aramada 659 paket bandrolsüz kaçak sigara yakalanması şeklinde gerçekleşen olayda,
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nun "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı 139. maddesinde; "Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilmemesi halinde, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir." hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için;
A-Suçun, kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması,
B-Suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanması, kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması,
C-Başka yolla delil elde edilme imkanının bulunmaması,
D-Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararının bulunmaması,
E-Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması, gereklidir.
Sanığa atılı suç ile ilgili gizli soruşturmacı atanmasının kanuna aykırı olduğu bu haliyle kolluk görevlilerinin suçun tespiti amacıyla sanığın işyerinden kaçak sigara satın almaları sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, Anayasa"nın 38/2., 5271 sayılı CMK"nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, keza arama tutanağına göre Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama emrinde gecikmesinde
sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 12.02.2014 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu,
Ancak sanığın aşamalardaki savunmalarında suça konu sigaraları satmak için bulundurduğu yönündeki ikrarı gözetilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün yapılan incelemesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan madde hükmüne göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen, 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 5237 sayılı TCK"nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.