3. Hukuk Dairesi 2019/2426 E. , 2019/5540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/k. davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 01.02.2007 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre; kendisinin dava dışı arsa malikleri ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapacağı binanın inşaatını davalının tamamlayacağını, kendisinin sadece kâra ortak olacağını, ancak davalının inşaatı tamamlamadığını, inşaattaki eksikliklerin bedelinin ödenmesi amacıyla arsa malikleri tarafından kendisi aleyhine Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/132 E. sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını, mahkemece; davalının tamamlaması gereken inşaatta eksik işler bedeli olarak tespit edilen toplam 59.451,00 TL asıl alacağın 19.03.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte kendisinden tahsiline karar verildiğini, o davada kendisi aleyhine hükmedilen miktarın tamamından sözleşmeye göre davalının sorumlu olması gerektiğini, bu nedenle; Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/132 E. sayılı ilamı ile hüküm altına alınan asıl alacağın ve faizinin davalıdan tahsili amacıyla Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2013/10043 sayılı dosyasıyla davalı aleyhine takip başlattığını ileri sürerek davalının takibe vaki itirazının iptali ile %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; asıl davada, davanın reddini talep etmiş, karşı davada ise; sözleşmede taraflar arasındaki paylaşımın belirlendiğini, iskan için ayrılan ve halen arsa sahipleri adına tapuda tescilli olan 14 nolu dükkanın davacı/karşı davalı yanca kullanıyor olduğunu, bu dükkanın kiraya verilmek suretiyle 2008 yılından bu yana en az aylık 1.000,00 TL kira geliri kazanıldığını, dükkanın yarısının davalı/karşı davacıya ait olduğunu, dükkanın tamamının kiraya verilerek davacı/karşı davalı yanca gelir elde edildiğini iddia ederek 14 nolu dükkanın kullanımından kaynaklanan 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm; davacı/karşı davalı tarafça asıl davanın reddi yönünden temyiz edilmiştir.
Asıl dava; davacı tarafça Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/132 E. sayılı ilamı ile kendisi aleyhine hüküm altına alınan asıl alacağın dalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemenin asıl dava yönünden hükme esas aldığı gerekçesi incelendiğinde; “taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde 2 no.lu dairenin satışından elde edilecek gelirin inşaatın bitirilmesi ve iskan alınması için kullanılacağının öngörüldüğü halde dairenin dava dışı üçüncü kişiye devredildiği ancak elde edilen gelirin davacı tarafından inşaata harcandığına dair sözleşme çerçevesinde delil ve belge sunulamadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine” karar verildiği görülmektedir.
Oysa mahkemece; “Dava dışı arsa malikleri tarafından davacı aleyhine açılan Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/132 E. sayılı dosyası kapsamında davacı tarafından; dava tarihinde ve yargılama sırasında herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla, bu aşamada davacının davalıya rücu edebileceği bir zarar olmadığından dava açmada hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ile asıl davanın reddi doğru görülmemiş, ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.