10. Hukuk Dairesi 2019/2428 E. , 2020/1827 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
Dava, 5 puanlık prim indiriminden yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalı ... vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında özetle; sigorta prim teşvikinden yararlanmaya yönelik yaptıkları başvurularının Kurum tarafından reddedildiğini söyleyerek aksine Kurum işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Dava 01.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın Ek 17. maddesi uyarınca konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlgili Bölge Adliye Mahkemesince, davaya konu talebin Sosyal Güvenlik Kurumuna yönlendirilmesi gerektiğinden bahisle, davalı vekilinin istinaf istemi kabul edilerek, “Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine” şeklinde karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesindeki beyanında özetle; dava red olmasına rağmen lehlerine vekalet ücreti takdir edilmediğinden kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraf ehliyeti” başlığını taşıyan 50’inci maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Buna göre taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni hukuktaki haklara ve borçlara sahip olma ehliyeti hak ehliyetini oluşturmakta, gerçek ve tüzel kişiler bakımından geçerli olmaktadır. Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na HMK’nın 124. maddesinde yer alan düzenleme dikkate alınarak husumet yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.