Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15291 Esas 2017/818 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15291
Karar No: 2017/818
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15291 Esas 2017/818 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/15291 E.  ,  2017/818 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... vekili Avukat .....tarafından, 15/03/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle görevsizlikle davanın reddine dair verilen 27/04/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 03/10/2016 gün ve 2016/248482 sayılı yazısıyla HUMK"un 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Davacı vekili, 5233 sayılı Kanun kapsamında, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların sulhen karşılanması amacıyla müvekkili ile davalı arasında düzenlenen sulhnameye konu miktarın yasal ödeme süresinden geç ödenmesi nedeniyle icra takibi yapmış ve faiz yönünden itirazın iptalini istemiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hizmet kusuru nedeniyle İdarece verilen zararların ödetilmesi istemlerinin tam yargı davasının konusu olduğu, bu itibarla uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari yargı olduğundan bahisle yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
    5233 sayılı Kanun, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların sulhen karşılanmasını düzenlemekte, zararı karşılayan devletin genel hükümlere göre rücu hakkı bulunduğunu belirtmektedir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen sulhname, zararı ve ödenecek miktarı belirleyen özel hukuk belgesi niteliğinde bir belgedir. Davacı sulhnameye konu miktarın yasal ödeme süresinden geç ödenmesi nedeniyle icra takibi yapmış ve faiz yönünden itirazın iptalini istemiştir. Sulhnameye konu alacağın özel hukuka ilişkin sonuç doğurması ve idari yargılama hukuku kuralları çerçevesinde idare mahkemelerinin bakabileceği sınırlı sayıda davalar arasında itirazın iptali davasının bulunmaması nedeniyle davanın adli yargı yerinde sonuçlandırılması gerekir.
    Şu halde, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz istemi bu nedenle yerinde görülmüştür.
    SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK"un 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenlerden dolayı kabulü ile; hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.