22. Hukuk Dairesi 2012/20097 E. , 2013/6963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR :
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, bayram tatili ve izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının iş sözleşmesinin ardı ardına iki gün mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmemesi nedeni ile feshedildiğini, davacının davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı ve yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir.
Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir.
Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacının talep ettiği fazla çalışma alacağı tanık beyanlarına itibar edilerek hesaplanmıştır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını belirtmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tanık beyanları uyarınca davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ve devamında tanık ...’ın beyanında belirttiği “ayda 8-9 günde 19.00’den sonra 22.00’a kadar çalışma yapardık” ifadesine göre 19.00’dan sonra çalışma yapıldığı kabul edilerek hesaplamaya dahil edilmiş ise de davacının talebinin aşılarak hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca dosya içeriğine, işyerinin ve yapılan işin niteliği ile taraf tanıklarının beyanlarına göre davacının günde bir saat ve haftada 6 saat fazla mesai yaptığının kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, davacının haftalık 15 saat fazla mesai yaptığını belirten bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ulusal bayram genel tatil ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içerisinde mevcut İstanbul Gıda Toptancı Tüccarları Derneği’nin cevabi yazısında, çarşının ramazan bayramı 3 gün, kurban bayramı 4 gün ve Cumhuriyet bayramında kapalı olduğu, bunun dışında haftanın 6 günü 06.00-19.00 saatleri arasında açık bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre davacının yazıda çarşının kapalı olduğunun belirtildiği günlerde çalışması mümkün olmadığından ulusal bayram genel tatil ücret alacağının belirtilen yazı içeriği dikkate alınarak hesaplanması gerekirken soyut tanık beyanlarına itibar edilerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.