16. Hukuk Dairesi 2018/1659 E. , 2019/7499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 33 ve 78 parsel sayılı 729.450,25 ve 69.700,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 108 ada 33 parsel sayılı taşınmaz tapu kayıtları kapsamında kalmakla beraber kamulaştırma sahası içinde kaldığı belirtilerek; 108 ada 78 parsel sayılı taşınmaz ise devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, iddiasına konu taşınmaz bölümlerine kamulaştırma nedeni ile elkoyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000 TL’nin kendisine ödenmesi istemiyle dava açmış; yargılama sırasında ise davasını ıslah ederek, 108 ada 33 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımları ile 108 ada 78 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde ise 63.085,34 TL’nin kendisine ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 108 ada 33 parselde kayıtlı taşınmazın fen bilirkişisi ..."ın 03.04.2015 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfli ile gösterilen 5.107,94 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 1.430,19 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin tapusunun ipali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada 78 parselde kayıtlı taşınmazın (B) harfli ile gösterilen 1.521,58 metrekare yüzölçümündeki bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin çekişmeli 108 ada 78 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, bu bölüm hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
2- Davalı Hazine vekilinin 108 ada 33 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleştiği, dava konusu yerlerin kamulaştırma projesinde kamulaştırılacak alanlar arasında gösterilmediği, davacının 2007/39 Esas, 2007/68 Karar sayılı dosyasında kamulaştırma bedeli aldığı yerlerden de olmadığı, diğer yandan (A) ile gösterilen bölümün davacı adına kayıtlı 02.03.2001 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının da kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Çekişmeli 108 ada 33 parsel sayılı taşınmaz, şahıslara ait tapu kayıtlarının kapsamında kalmakla beraber kamulaştırma sahası içinde kaldığı belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Keşif sonucunda alınan fen bilirkişi raporlarında, çekişmeli taşınmazın DSİ Genel Müdürlüğüne ait kamulaştırma alanı olarak belirlenen alanda kaldığının belirtildiği ve dosya içerisinde bulunan kamulaştırmaya dair bilgi ve belgelerden kamulaştırma planındaki bir kısım yerlerin kamulaştırıldığı anlaşıldığı halde, çekişmeli taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı kesin olarak belirlenmemiş, kamulaştırma haritası ile taşınmazın haritası çakıştırılmak suretiyle özellikle davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin kamulaştırılan kısımlarda yer alıp almadığı açıklığa kavuşturulmamış, davacının dayandığı tapu kaydı yöntemince uygulanıp kapsamı tespit edilmemiş, diğer taraftan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında, taşınmaz bölümlerinin davacının zilyetliğinde olduğu belirtilmekle beraber, taşınmazların üzerinde bulunan ağaçların yaşları keşif tarihine göre 20 yaşın altında bulunduğu halde bu çelişki üzerinde durulmamış, bu kapsamda bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespit tutanağında ve fen bilirkişi raporlarında kamulaştırma planında olduğu belirtilen taşınmaz bölümleri hakkında kamulaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan istenilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden (taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi mevcut ise kamulaştırma kararının kesinleştiği tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında öncelikle çekişmeli taşınmaza ait kamulaştırma haritası ve kamulaştırma işlemine ilişkin diğer belgeler uygulanmak suretiyle, taşınmazın kamulaştırılan alanlardan olup olmadığı tespit edilmeli; bundan sonra davacının dayandığı tapu kaydının haritasının bulunduğunun anlaşılmasına göre, bu harita zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bu şekilde tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; yine yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen ağaçların yaşını, sayısını ve dağılımını bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiye ise, dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma haritası ile kadastro paftasını çakıştırır, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir şekilde ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.