Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2021/1312
Karar No: 2022/825
Karar Tarihi: 10.03.2022

Danıştay 9. Daire 2021/1312 Esas 2022/825 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1312 E.  ,  2022/825 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/1312
    Karar No : 2022/825


    TEMYİZ EDENLER :1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü…
    VEKİLİ : Av. …
    2- (DAVACI) …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:2020/1239, K:2020/1236 sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … Prefabrik Konveksiyonel Yapı Üretimi Gıda İnşaat Taahhüt Müteahhitlik Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … tarih ve … sayılı ödeme emri yönünden; Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:. sayılı kararı ile vergi borçlarına ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin ilgili kısmı açısından; şirketin borçlarının 6736 sayılı Yasa kapsamında yapılandırıldığı, taksitlerin süresi içinde ödenmemesi nedeniyle yapılandırmaların iptal edildiği, yapılandırma sonucu şirkete ait kamu alacaklarına ilişkin yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış olduğundan, yapılandırılan borcun süresi içinde ödenmemesi ve yapılandırmanın ihlal edilmesi halinde, vadesi değişen borç için öncelikle şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesinin gerektiğinden borcun şirket yönünden usulüne uygun şekilde kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesi ile kabul kararı verildiği, 05/02/2020 tarihinde yapılan ara karar ile yapılandırılan dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin şirket adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediğinin sorulduğu, verilen cevapta yapılandırma iptal edildikten sonra şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenmediğinin belirtildiği, Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı üzerine şirket adına yapılandırmanın iptal edildiği tarihten sonra ödeme emri düzenlenmediği, bu durumda ödeme emri içeriği borcun asıl borçlu şirket yönünden usulüne uygun şekilde kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceğinden, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen söz konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı, … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği … plaka/tutanak sayılı vergi borçları hariç diğer kısımlar yönünden; Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bu vergi borçlarına ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin ilgili kısmı açısından; şirketin şirketin borcu karşılayacak yeterlilikte mal varlığı bulunmadığından bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirlerinin düzenlendiği, vergi borçlarının şirketin mal varlığından tahsiline ilişkin işlemlerin tamamlanmaması nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin belirtilen kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile kabul kararı verildiği, şirketin mal varlığına ilişkin, Manisa ili, Turgutlı ilçesinde arsa vasıflı taşınmazının bulunduğu, taşınmaz üzerinde davalı idarenin birinci sırada haczi bulunduğu, söz konusu taşınmazın Mahkemesince verilen karardan sonra 25/07/2019 tarihinde satışa çıkarıldığı, yapılan birinci açık arttırma sonucu alıcı çıkmadığı için satışın ikinci arttırmaya kaldığı, 01/08/2019 tarihinde yapılan ikinci açık arttırma sonucu alıcı çıkmadığından satışın yapılamadığı anlaşıldığından, bu haliyle şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasının sonuçsuz kaldığı, yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının ihtilaflı dönemde asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olduğu ve davacının şirkette kanuni temsilci olduğu döneme ilişkin asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının davacıdan tahsili amacıyla söz konusu ödeme emrinin düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği … plaka/tutanak numaralı amme alacağı (2015/6 dönemine ilişkin) açısından; söz konusu ödeme emri içeriği bir kaleme ilişkin amme alacağının ait olduğu 2015 döneminde davacının asıl borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığından ödenmeyen vergi borçlarından kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği … plaka/tutanak numaralı amme alacağına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, … tarih ve … sayılı ödeme emri ile … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği 2015/Haziran dönemi damga vergisine ilişkin kısmı yönünden davanın kabulüne, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin diğer kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği 2015/Haziran dönemi damga vergisine ilişkin hüküm fıkrası yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde yer verilen kaldırma nedenleri bulunmadığı anlaşıldığından, tarafların istinaf başvurusunun reddine; davalı tarafından, … tarih ve … sayılı ödeme emri yönelik yapılan istinaf başvurusunun ise yerinde görüldüğünden kabulüne Vergi Mahkemesi kararının anılan ödeme emrine ilişkin kısmının kaldırılmasına, yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda, tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi, takip/tahsilata ilişkin yasa kuralları gereği olduğu, yapılandırmaya başvurulmuş olması ve buna bağlı olarak amme alacağının yeni ödeme planına bağlanmış olması, tek başına borcun niteliğini değiştiren kanun hükmünde/gücünde, yasallık temelinde hukuki bir durum olmadığından tüzel kişilerin varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni temsilcilerin mal varlığından takip ve tahsili için, borcun, ilgililerin kanunda gösterilen ödevlerini yerine getirmemelerinden kaynaklanması ve ilgilinin, borcun doğduğu veya ödenmesi gerektiği zamanda kanuni temsilci olması gerektiği, olayda bu şartların tahakkuk ettiği görüldüğünden davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
    DAVACININ İDDİALARI :Borçların yapılandırılması üzerine şirket adına ödeme emri düzenlenmeksizin kanuni temsilci sıfatıyla davacının takip edilmesinin hukuka uygun olmadığı, önceki ödeme emirlerine ilişkin dava derdest iken mükerrer ödeme emri düzenlendiği, iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

    DAVALININ İDDİALARI : Şirkettten tahsil edilemeyeceği açık şekilde ortaya konulan borçlara ilişkin davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    ... Beton Prefabrik Konveksiyonel Yapı Üretimi Gıda İnşaat Taahhüt Müteahhitlik Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde ise; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin, kanuni temsilciler, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
    6736 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 2. maddesinin (1) işaretli bendinde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla(bu tarih dahil); vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer'i alacaktan ibaret olması hâlinde fer'i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları ile aslı bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının; vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50'si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50'sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının, tahsilinden vazgeçileceği, maddenin (10) işaretli bendinde, bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmalarının şart olduğu kurala bağlanmıştır.
    Aynı Kanunun 3. maddesinin (1) işaretli bendinde; bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin %50'si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin %50'si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği; devamı bentlerde, tek başına dava konusu edilen vergi cezaları, tarh edilen vergi ile birlikte vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları, beyannameler için kesilen vergi cezaları ile uzlaşmaya konu alacaklar düzenlenmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacının 13/10/2009 tarih ve 7416 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yapılan tescil ve ilan ile 5 yıl süreliğine kanuni temsilci seçildiği, 22/11/2012 tarihinde …'in 10 yıl süreliğine kanuni temsilci olarak belirlendiği, 31/08/2015 tarihinde davacının hissesini devredip ortaklıktan ayrıldığı, …'in tek ortak olduğu ve kanuni temsilcilik görevinin devamına karar verildiği, asıl borçlu … Prefabrik Konveksiyonel Yapı Üretimi Gıda İnşaat Taahhüt Müteahhitlik Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından, vadesinde ödenmeyen vergi borçları için 25/11/2016 tarihli dilekçe ile 6736 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanmak suretiyle yapılandırma talep edildiği, yapılandırılan borçlara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle yapılandırmaya ait tecilin iptal edildiği, davalı idare tarafından şirkete ait borçların tahsili amacıyla cebri takibata geçilerek 2010, 2011 yıllarına ait vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Şirket tarafından 6736 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanılarak vergi borçlarının taksitlendirilmesi talebinde bulunulduğu, bu işlemin alacağın kesinleşmesi, zamanaşımının kesilmesi, mevcut borcun vadesinin değişmesi, yapılandırma anına kadar muaccel olan borcun artık yeni bir ödeme planı ve taksitlendirme tarihleri itibari ile vadesi olması gibi hukuki sonuçlar doğurduğu, bu yeni duruma göre borcun takibinin yapılması gerektiği ve yapılandırmanın ihlal edilmesi nedeniyle iptal edilmiş olmasının değişikliğe yol açmayacağı dikkate alındığında, yapılandırma sonucu ortaya çıkan yeni hukuki durum çerçevesinde asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığı ortaya konulduktan sonra sözü edilen Kanundan yararlanılması sırasında şirketi temsile yetkili olan kanuni temsilciye gidilmesi gerekmektedir.
    Bu nedenle, uyuşmazlık konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının, şirketin 6736 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurusuna istinaden yapılandırıldığı tarihte ve ihlal edilmesi nedeniyle yapılandırmanın iptal edildiği tarihte şirketin kanuni temsilcisi olmayan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının; Mahkeme kararının kabulüne ilişkin kısmına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında sonucu itibarıyla isabetsizlik, diğer kısmında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; Mahkeme kararının kabulüne ilişkin kısmına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, diğer kısmının BOZULMASINA,
    3. Bozulan kısmın yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi