Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/6388
Karar No: 2022/827
Karar Tarihi: 10.03.2022

Danıştay 9. Daire 2019/6388 Esas 2022/827 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/6388 E.  ,  2022/827 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/6388
    Karar No : 2022/827

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … Reklam Tekstil İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; vergi ceza ihbarnamelerinin, e-yoklama fişi ile davacı şirketin bilinen adresinde bulunmadığının tespit edilmesi sebebiyle şirket müdürünün bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak şirket müdürünün belirtilen adresten ayrıldığı ve tebliğin yapılamadığının mahalle muhtarının imzalayıp mühürlediği adres tespit tutanağıyla tespit edilmesi üzerine ilgili ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiğinin belirtildiği, bu durumda ödeme emirleri içeriği vergi alacaklarına ilişkin ihbarnamelerin ilan yoluyla tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtildiği üzere ilan yoluyla tebligat yapabilmek için adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere öncelikle posta vasıtasıyla mükellefin bilinen adresine tebligat yapılması gerektiği, eğer mükellef bilinen adresinde bulunamıyor ise ilan yoluyla tebligat yapılabileceği, davalı idare tarafından ihbarnemelerin tebliği için şirketin bilinen adresine tebliğ için gidilmediği, dolayısıyla öncelikle posta vasıtasıyla tebliğ edilmeye çalışılması şartının yerine getirilmediği, bu sebeple ilanen tebliğin geçerli bir tebliğ sayılamayacağı, ilanen tebliğinin usulsüz olduğu, usulüne uygun tebliğ yapılmayarak bu aşamada kesinleşmiş bir amme alacağı bulunmadığından düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptallerine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden, anılan ödeme emrinin, şirketteki temsil yetkisine 12/9/2014 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 29/08/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile son verilen davacının, şirket tarafından verilen 2014 yılına ait kurumlar ve 2014/7-9 dönemine ait kurum geçici vergisi beyannameleri uyarınca tahakkuk ettirilen ve ödenmeyen kurumlar ve damga vergileri ile gecikme zammından sorumlu olduğundan bahisle düzenlendiği, 2014 yılına ait kurumlar vergisine esas kazancın elde edildiği takvim yılının bir kısmında şirketi temsil yetkisini haiz ise de, davacıdan istenilen gecikme zammı ve vergilerin, kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen matrah üzerinden tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ve beyannameye ilişkin damga vergileri ile kurum geçici vergisi beyannamesi ile beyan edilen verginin süresinde ödenmediği için tahakkuk ettirilen gecikme zammı borcu olduğu hususu göz önünde tutulduğunda, beyanname uyarınca tahakkuk ettirilen vergilerin gerek beyan dönemlerinde gerekse ödenmesi gerektiği dönemlerde kanuni temsilci sıfatını haiz olmadığının açık olması karşısında, kanuni temsilci olduğu ve kanuni ödevini yerine getirmediğinden bahisle davacının anılan dönemlere ait vergi ve gecikme zammı borcundan sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, dolayısıyla ödeme emrinin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği; … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden, ödeme emrinde yer alan alacakların asıl borçlusu olan … Temizlik Maddeleri Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğinden bahisle hazırlanan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, davacının hisselerinin … tarafından devralındığı ve davacının kanuni temsilcilikten ayrıldığının tescil edildiği tarih olan 01/09/2014 tarihinden itibaren şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, bu tarihten sonraki tüm belgelerin gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifası olmaksızın düzenlenen sahte belgeler olarak kabul edilmesi gerektiği yolunda tespitler bulunduğu, söz konusu rapora dayanılarak alınan takdir komisyonu kararı ile de 2014 yılına ait kurumlar ve katma değer vergisi matrahının takdir edildiği, dolayısıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yer alan borçların tarh nedeninin sahte fatura düzenleme karşılığı komisyon geliri elde edilmesine dayandığı, bu durumda, sahte faturaların şirket tarafından, davacının hisselerini devrederek kanuni temsilcilikten ayrıldığı tarihten sonra düzenlendiğinin vergi tekniği raporunda açıkça ifade edilmiş olması karşısında sahte fatura düzenlenerek komisyon geliri elde edilmesinde davacıya izafe edilebilecek herhangi bir kusur ya da sorumluluk bulunmadığından sahte fatura düzenlenmesinden kaynaklanan vergi ve cezaların tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinde hukuka uyarlık, ödeme emrinin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunun belirtilen gerekçelerle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İhbarnameler ve dayanağını oluşturan takdir komisyonu kararlarının asıl borçlu şirkete ve kanuni temsilcisine tebliğ edilmeye çalışılsa da tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğ edildiği ancak şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin kanuni temsilcisi Nuh Naci Hafızoğlu' na tebliğ edildiği, kesinleşen amme alacağı söz konusu şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemediğinden ve yapılan malvarlığı araştırmasında tahsil etme imkanı görülmediğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesi ve 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35'inci maddesi hükmü gereğince, şirketin kanuni temsilcisi ve ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla adına ödeme emirleri düzenlenerek posta yoluyla tebliğ edildiği, yapılan işlemlerde hukuka aykırılığın bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi