10. Hukuk Dairesi 2019/2722 E. , 2020/1818 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının toplam 5303 gün hizmeti olduğunu, 2829 sayılı Yasa gereği 506 sayılı Yasanın geçici 81. maddesine göre 23/05/2002 itibari ile şartlları yerine getirmeyenlerin bu şartları 24/05/2011"den itibaren yerine getirmeleri halinde kadınlar için 3600 gün prim ödemesi 15 yıl sigortalılık süresinin bulunması ve 58 yaşını doldurması halinde aylığa hak kazanacağını, davacının tek başına SSK hizmetlerinin aylığa yeterli olduğunu, hizmet birleştirmeye zorlanamayacağını ileri sürerek yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mevcut durumuna göre yaşlılık aylığı bağlanması şartlarını yerine getirmemiş olduğundan, yasal dayanaktan yoksun ve haksız açılan davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“ Davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosya kapsamı, mevcut delil durumu çerçevesinde yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının hizmet birleştirmesine zorlanamayacağını, 506 sayılı Kanunun geçici 81/c-b.d maddesi hükmü kapsamında 58 yaş, 15 yıl ve 3600 gün koşulunu gerçekleştirem müvekkilinin aylık bağlama koşullarını gerçekleştirdiğini ileri sürmektedir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağını 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun Geçici 81. maddesi oluşturmaktadır. Anılan madde uyarınca yaşlılık aylığı bağlama koşulları 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.09.1999 ve 4759 sayılı Kanunun kabul edildiği 23.05.2002 tarihindeki “sigortalılık süresi”nin “kaç yıl” olduğu dikkate alınarak belirlenmektedir.
506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddenin C/a bendi uyarınca; 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanacaktır. Geçici 81. maddenin C/b bendi uyarınca ise; 23.05.2002 tarihinde Geçici 81. maddenin C/a bendinde belirtilen şartları yerine getiremeyenlerden bu şartları,
ba) 24.05.2002 ile 23.05.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları;
bb) 24.05.2005 ile 23.05.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları;
bc) 24.05.2008 ile 23.05.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları;
bd) 24.05.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınla 58, 24.05.2011 ile 23.5.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, 506 sayılı Kanun"un 4447 sayılı Kanun ile değişik 60/A. maddesi ile 5510 sayılı Kanun"un geçici 9. maddesi çerçevesinde her ne kadar milat tarihi 08.09.1999 tarihi olarak alınmışsa da, 506 sayılı Kanun"un geçici 81/C düzenlemesi gereği esas alınması gereken milat tarihi 23.05.2002 tarihidir. Davacının ilk sigorta giriş tarihinin 07.02.2002 tarihi olması karşısında yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı bu madde kapsamında irdelenerek yapılacak inceleme neticesinde karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.