Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/4562
Karar No: 2022/812
Karar Tarihi: 10.03.2022

Danıştay 9. Daire 2019/4562 Esas 2022/812 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/4562 E.  ,  2022/812 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/4562
    Karar No : 2022/812


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ilâ … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla; davacının 07/07/2014 - 25/07/2015 tarihleri arasında asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olduğu ve yasal olarak bu dönemlere ilişkin olarak sorumluluğunun bulunduğu, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan … ilâ …, …, … ilâ …, …, …, … ilâ …, …, … ve … sıra numaralı alacaklar ile … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinde yer alan alacakların, davacının kanuni temsilcilik görevinin sona erdiği, dolayısıyla sorumluluğunun bittiği dönemlere ilişkin verilen beyannameler üzerine doğduğu ve ödenmesi gereken tarihlerde davacının kanuni temsilci olmadığı anlaşıldığından, anılan dönemler açısından sorumluluğu bulunmayan davacıdan söz konusu borçların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan kalan alacakların ise davacının kanuni temsilci olarak görev yaptığı dönemlere isabet ettiğinden, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen bu alacaklar yönünden sorumluluğunun bulunması nedeniyle … tarih ve … sayılı ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu … sayılı ödeme emrinin … ilâ …, …, … ilâ …, …, …, … ilâ …, …, … ve … sıra numaralı alacaklara ilişkin kısmı ile … ve … sayılı ödeme emirleri yönünden davanın kabulüne, anılan ödeme emirlerinin ilgili kısımlarının iptaline, … sayılı ödeme emrinin kalan kısımları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının, 07/07/2014-04/04/2016 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olduğu, bu tarihler arasında doğan borçlardan sorumlu olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    … Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni temsilcilerin ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı düzenlemesi yer almaktadır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 54. maddesinde ise, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinin …-…, …-…, …, … sayılı ödeme emrinin …,…,…,…,…,… sırasında yer alan vergiler ile … sayılı ödeme emrinin tamamına yönelik ileri sürülen temyiz iddiaları kararın belirtilen hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinin …-…, …, …, …-… sırasında yer alan vergiler ve … sayılı ödeme emirlerinin yukarıda belirtilen vergiler dışında kalan kısımlarına yönelik davalı tarafından ileri sürülen temyiz iddialarının incelenmesinden;
    213 sayılı Kanunu'nun 10. maddesinin değerlendirilmesinden; davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde sözkonusu olabileceğinden, davacının kanuni temsilci olarak atanmasından önceki döneme ait veya kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonraki dönemlere ait vergilerden sorumlu tutulamayacağı açıktır.
    Olayda; dosya içerisinde yer alan ticaret sicil gazetesi kayıtlarının incelenmesinden, davacının 07/07/2014 tarihinde alınan karar ile … Gayrımenkul Danışmanlık A.Ş'yi ilk üç yıl münferiden temsil ve ilzama yetkili olmak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, daha sonra 25/07/2015 tarihinde alınan yönetim kurulu kararı ile davacı dışındaki bir şirket ortağının söz konusu şirketi münferiden temsil ve ilzama tek başına yetkili olmak üzere atandığı, 05/09/2015 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacının şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olmak üzere yeniden atandığı, ardından 04/04/2016 tarihli kararla davacının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sona erdiği, ödeme emirleri içeriği borçların 2014,2015 ve 2016 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin gelir(stopaj) vergisi ile bunlara bağlı damga vergisi olduğu, söz konusu vergilere ait beyannamelerin izleyen ayın 26. günü verilmesi ve beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerektiği dikkate alındığında … sayılı ödeme emrinin …-…, …, …, …-… sırasında yer alan vergiler ile … sayılı ödeme emrinin …, …,…, …,…, … sırasında yer alan vergiler dışında kalan kısımların beyan edildiği ve ödenmesi gerektiği dönemlerde kanuni temsilcilik sıfatı bulunan davacının anılan borçlardan sorumlu olduğu açıktır.
    Bu durumda, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin …-…, …, …, …-… sırasında yer alan vergiler ile … sayılı ödeme emrinin …,…,…, …,…, … sırasında yer alan vergiler dışında kalan kısımlarında ve bu kısımlar yönünden davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinin …-…, …, …, …-… sırasında yer alan vergiler ile … sayılı ödeme emrinin …,…,…, …,…, … sırasında yer alan vergiler dışında kalan kısımlarının BOZULMASINA, kalan kısmının ONANMASINA,
    3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi