Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11529
Karar No: 2010/43
Karar Tarihi: 11.01.2010

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2009/11529 Esas 2010/43 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2009/11529 E.  ,  2010/43 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.01.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif) (Muhalif)

    MUHALEFET ŞERHİ

    Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın ...... Uygulama İmar Planında 10 metrelik trafik yolunda kaldığını taşınmazdan yararlanma ve kullanma olanağının kalmadığını bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın bedelinin tahsilini istemiştir.
    Mahkemece “dava konusu taşınmazın yolda kaldığı ancak fiilen el atılmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Daire çoğunluğunun fiili el atma olmadığı imar planındaki özgülemenin el atma sayılmayacağı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini belirterek hükmün onanması yönündeki kararına katılmıyoruz. Şöyle ki;
    1-3194 sayılı İmar Kanunuyla, yerleşim yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla, adı geçen Kanunun 7. ve 8. maddesiyle belirli nüfus kriterini aşan belediyelere imar planlarını hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde de; “Belediyeler, imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler geçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder. ”hükmüne yer verilmek suretiyle, belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete ait arsaları, kamulaştırma zorunluluğu yüklenmiştir.
    2-İmar planlarında kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerlerde kalan arsalar üzerinde, malikleri ileri dönük kişisel tasarruflarda bulunamamakta, bu yerler kamulaştırma işlemine konu teşkil edeceğinden satış değerleri düşmekte, sahipleri bu arsaları rayiç değerinde satamamakta, ancak kamulaştırma bedelini almak suretiyle yarar sağlamaları mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, belediyelerin uzun süre kamulaştırılmayan özel mülkiyete ait arsaları, imar planlarında değişiklik yapmak suretiyle plandan çıkarması pek mümkün olmamaktadır. Uygulamada özellikle kentleşmenin yoğun olarak yaşandığı yerlerde, mevzuattaki, imar planında değiştirilmesi düşünülen arsayı kamu hizmeti gereklerine uygun olarak ikame edecek bir yeri imar planında ayırma ve yer değişikliği için ilgili yatırımcı bakanlığın veya kuruluşun görüşünü alma mükellefiyetinden dolayı, belediyelerin söz konusu kamu hizmeti için yeni arsa tahsis etmeleri zor olduğu gibi, imar planlarında kamu hizmetine ayrılan yerlerden vazgeçmenin planla getirilen bütünsel dokuyu bozma riski nedeniyle de bu yola başvurulmadığı görülmektedir. Bu itibarla kamulaştırma sürecinin uzaması halinde kişisel mülkiyet hakkıyla bağdaşmayan ciddi mağduriyetlerle karşılaşılmaktadırlar.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunuyla kamulaştırma için bir ön şart olarak “yeterli ödeneğin” yatırımcı kurumların bütçelerine konulması gerektiğinden, İmar Kanununun 10. maddesi gereğince de ilgili kamu kuruluşunun kamulaştırma yükümlülüğünün imar programının yürürlüğe girmesiyle başlaması nedeniyle belediyelerin program yapmadıkları sürece kamulaştırmayı yapacak kuruluşun bir sorumluluğu da doğmamaktadır.
    Öte yandan aynı Kanunun 13. maddesinin 2. fıkrasında “imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödenmesi durdurulur. Kamulaştırmasının yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisi, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödenir. Birinci fıkrada yazılı yerlerin kamulaştırma yapılmadan önce plan değişikliği ile kamulaştırmayı gerektirmeyen bir maksada ayrılması halinde ise durdurma tarihinden itibaren geçen sürenin emlak vergisini mal sahibi öder.” Denilmek suretiyle arsaları imar programına alınan maliklerin emlak vergisi mükellefiyetinin kamulaştırma işlemi yapılıncaya kadar durdurulacağı belirtilmek suretiyle kanun koyucu tarafından, imar planlarında kamu hizmetine ayrıldığı için tasarruf yetkisi kısıtlanan arsa maliklerinin kamu yararı hesabına katlandıkları fedakarlığı, arsa malikleri üzerindeki emlak vergisi ödeme yükümlülüğünü durdurarak dengelemeye çalışmış olmasına karşın imar programlarının hazırlanmasını belediyelerce geciktirilmesi kanun koyucunun açık iradesine aykırı olarak vergi sorumluluğunun da uzun yıllar özel mülkiyet sahiplerinin üzerinde kalması sonucu doğurmaktadır.
    İmar Kanununun 10. maddesi hükmüyle, yatırımcı kuruluşlara imar planlarında kamu hizmetine ayrılan arsalar imar programı süresi içerisinde kamulaştırma, yine yetkili idari makamlara kamulaştırmaya ilişkin ödeneği yatırımcı kuruluşun bütçesine koyma mükellefiyeti yüklenmek suretiyle, kanun koyucu kamu yararı adına fedakarlığa katlanmak durumunda kalan maliklerin taşınmazlarının kamulaştırılmadan, mülkiyet haklarının ihlal edilmesi sonucu doğuracak şekilde uzun süre imar programlarında bekletilmesini uygun görmemiş ve idareye herhangi bir takdir yetkisi tanımadan bağlayıcı sürelerle gerekli işlemleri yapma görevi yüklemiştir.
    3-Anayasanın 35. maddesinde ”Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Denilmektedir. Yine, “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı Anayasanın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” Denilmek suretiyle temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği öngörülmüştür.
    4-Türkiye tarafından 18.05.1954 tarihinde onaylanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Eki 1. Protokolün 1. maddesinin 1. bendinde “Her gerçek ve tüzel kişi, maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahiptir. Kamu yararı gerektirmedikçe ve uluslar arası hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uyulmadıkça, hiç kimse mülkiyetinden yoksun bırakılamaz…” hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı taşınmazda tam paya sahiptir. Taşınmaz ...... Uygulama İmar Plaında 10 metrelik trafik yolunda olup henüz plan uygulanmamıştır. 05.12.1997 tastik tarihli Revizyon Nazım İmar planının uygulanması aşamasında 1/1000 ölçekli ...... Uygulama İmar Planında değerlendirilecektir.
    Belediye Başkanlığı İmar Kanununun 10. maddesi koşullarını yerine getirmemiş 05.12.1997 tarihli planın dolayısıyla 1/1000"lik planın uygulamasını yasa hükmüne rağmen yerine getirmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığı kabul edilerek davanın kabulü ile taşınmaz bedeli ödenmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun ret kararını onama görüşüne katılmıyoruz.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi