Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9814
Karar No: 2022/1629
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9814 Esas 2022/1629 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/9814 E.  ,  2022/1629 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 6. İş Mahkemesi

    Dava, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, müvekkilinin 24/11/2008-01/07/2016 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde kesintisiz çalıştığını,ancak başlama tarihinin 06/02/2012 olarak kuruma bildirildiğini, müvekkilinin sigortalılık başlangıç tarihinin 24/11/2008 olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 5 yıllık süreden önceki dönemlere ilişkin tespit isteminin hak düşürücü süreye tabi olduğundan reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkilnin serbest avukatlık mesleğine 28.08.2008 tarihinde başladığını, davacının tespitini istediği dönem olan 24.11.2008 tarihinde müvekkilin henüz avukatlık mesleğine başlayalı 3 ay olduğunu, müvekkilinin bu dönemde kazancının ancak iş yeri kirasını ve sabit giderlerini ödemeye yettiğini, yani müvekkilinin süreklilik arz eden bir iş sözleşmesi kapsamında birini çalıştırmak için yeterli geliri olmadığını, bu nedenlerle davacının reddine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
    Davalı Kurum Başkanlığı vekili, her ne kadar davacının 24.11.2008-01.07.2016 tarihleri arasında çalıştığı iddiası ile iş bu davayı açmış ise de, Sosyal Güvenlik Kurumunun Tescil ve Hizmet Dökümünde davacının işten çıkış tarihi 06/02/2012 olduğunu yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesi tarafından "davanın kabulü ile, davacının davalıya ait iş yerinde sigorta başlangıç tarihinin 24.11.2008 olarak tespitine," dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ... ve davalı Kurum vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası ile bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi hükmünde yer alan düzenleme ile genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
    Davacının, davalı ... adına işlem gören işyerinde 30/03/2009 tarihinde işe ilk girişi yapılarak 01/07/2016 tarihine kadar bildirimlerinin yapıldığı hizmet dökümünden anlaşılmıştır.
    Sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E. - 2011/366 K. sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E. - 2011/552 K. sayılı ilamları gözetildiğinde, 506 sayılı Kanunun 108. maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıcı yönünden salt işe giriş bildirgesi verilmiş bulunması yeterli olmayıp, ayrıca Kanunun 2. maddesinde öngörülen şekilde fiili çalışmaların aranması da gereklidir.
    Bu nedenledir ki, somut olayda uyuşmazlık fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Yöntemince düzenlenip süresi içinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de, fiili çalışmanın varlığının ortaya koyulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava, aynı zamanda sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında, adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak, yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve Anayasa’nın 60. maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının niteliği gereği bu tür davalarda, hâkim, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını resen belirlemelidir.
    Bunun için de bu tür davalarda, işyerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, işyeri çalışanları saptanmalı ve sigortalının hangi işte ne kadar süre ile çalıştığı açıklanmalıdır.
    Dosya kapsamında, mahkemece dinlenen davacı tanık beyanları esas alınmak suretiyle karar verildiği anlaşılmakta ise de; dinlenen komşu işyeri tanıkları ..., ... ve ...’ün davacıyı tanımadıklarını beyan ettikleri, dinlenen diğer davalı tanıklarından bir kısmının ... Barosunda kayıtlı avukat katibi olarak çalıştıklarını beyan ettikleri, iki tanığın davalının bürosunun karşısında bulunan mali müşavirlik bürosunda çalıştıklarını beyan ettikleri ve bu tanık anlatımları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; ... Barosuna kayıtlı avukat katibi olarak çalıştıklarını iddia eden tanıkların, ... Barosuna kayıtlı olup olmadıklarına dair belgeleri getirterek davacının çalışmasını bilebilecek durumda bulunup bulunmadıklarını tespit ile yine mali müşavir Turgut Mete Yanında çalıştığını iddia eden tanıklar ... ve Eyüp Ulutaş’ın burada çalışıp çalışmadıklarını tespit ile mali müşavirlik bürosunun ifadelerde de belirtildiği üzere davalının avukatlık bürosunun karşısında olup olmadığının kolluk vasıtasıyla tespiti yapılmalı, mali müşavirlik bürosunda davalı ile defter ve belgelerinin tutulması konusunda anlaşma bulunup bulunmadığı sorularak ilgili belge örnekleri dosya arasına alınmalı, davacının çalışmasının geçtiği iddia edilen iş yerine o tarihte komşu olan ve dava konusu dönemi kapsar diğer işyerlerinin sahipleri, kapsama alınış tarihleri ve bildirge tarihinde anılan iş yeri çalışanları, davalı Kurumdan sorulmak suretiyle tespit edilerek, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, eylemli çalışmanın var olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi