10. Hukuk Dairesi 2018/6435 E. , 2020/1815 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 18.11.2008 tarihli iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı yasa hükümleri uyarınca davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 18.860,58 TL peşin sermaye değerinin gelir bağlama ve onay tarihi olan 18/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı Kurumca, sigortalı ...’ın 18.11.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerine ilişkin olarak İskenderun İş Mahkemesi’nde 2010/350 Esas sayılı dosya ile rücuan tazminat davası açıldığı ve %30 işverene yüklenen kusur doğrultusunda kurum alacağının kabul edildiği dairemizce, miktar yönünden kesin olduğu için temyiz talebinin reddine karar verilerek 07.02.2013 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmışır. Anılan tarihteki kaza neticesinde, sigortalının sürekli iş göremezlik oranının 01.10.2009 tarihi itibariyle E cetveline göre %5,2 olduğun belirlendiği ve kazalının, buna göre de gelire giremediği ancak daha sonra sigortalıya %26,50 oranında sürekli iş göremezlik oranı üzerinden 01/03/2013 başlangıç tarihli, 08/05/2015 onay tarihli olarak 66.868,62 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı ve Kurumca %30 kusur karşılığının eldeki davada istendiği belirgindir.
Her ne kadar mahkemece, yapılan gerçek zarar hesabı neticesinde, istem yazılı şekilde hüküm altına alınmışsa da, dosyada mevcut sürekli iş göremezlik oranları ve kaza tarihleri esas alındığında farklılıklar tespit edilmiştir. Şöyle ki, 01.10.2009 tarihli sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda, 18.11.2008 tarihli kaza sebebiyle E cetveline göre, %5,2 oranında sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği, 13.03.2015 tarihli karara ilişkin sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda ise, 29.04.2012 tarihli kaza sebebiyle, E cetveline göre, %22 oranında sürekli iş göremezlik oranın belirlendiği, 03.03.2015 tarihli karara ilişkin sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda ise, 18.11.2008 tarihli ve29.04.2012 tarihli kaza sebebiyle yapılan birleştirme neticesinde %26,05 oranında sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği, aylık bağlama kararında ise, %26,50 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden ve 18.11.2008 olay tarihi gösterilmek suretiyle gelir bağlandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden sigortalının 18.11.2008 ve 29.04.2012 tarihlerinde iki kazaya maruz kaldığı anlaşılmakla davacı Kuruma; hangi kazayla ilgili olarak talebi olduğu sorulmalı, ilk kaza tarihine ilişkinse talep, sadece 18.11.2008 tarihindeki kaza neticesi sürekli iş göremezlik oranının ne olduğu belirlenip sonuca göre de gelir bağlanıp bağlanamayacağı arştırılmalı, şayet 29.04.2012 tarihli ikinci kazaya ilişkinse talep buna ilşkin kurum inceleme raporu, sürekli iş göremezlik derecesine ilişkin karar ve ilk peşin sermaye değer tablosunun getirtilip sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve n hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.