Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/36205
Karar No: 2017/899
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/36205 Esas 2017/899 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/36205 E.  ,  2017/899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmasız davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ... ile davacılar ... ve diğerleri vekili avukat ... geldi, diğer davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.



    Davacı, davalı ..."nin ortak murisleri ..."den muhtelif tarihlerde aldığı vekaletlerle murise ait 2 ve 3 nolu parselleri 23.9.2010 tarihinde kardeşi ..."in damadı diğer davalı ..."ya sattığını, satış bedelinden 5.000"er TL. dışında ödeme yapmadığını, davalıların birlikte hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandıklarını ileri sürerek, taşınmazların rayiç değerlerinin belirlenerek fazla hakları saklı kalmak üzere 5.000"er TL.den toplam 30.000 TL.nin satış tarihinden yasal faizi ile müteselsilen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., murisin tüm bakım, gözetim ve tedavilerini kendisinin üstlendiğini, satılan taşınmazın bedelinden davacıların onayı ile murisin daha iyi bakılabilmesi için evin tadilat ve tamiratlarına harcandığını kalan bedelin tüm mirasçılara dağıtıldığını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı da mirasçıların bilgisi dahilinde taşınmazları satın aldığını savunmuştur.
    Mahkemece, davacı ..."in davasının feragat nedeni ile reddine, davacı ... için 16.066,68 TL. diğer davacılar için 14.066,68 TL"er bedelin satış tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı ..."nin davacılarla ortak murisi ... adına tapuya kayıtlı 2 ve 3 numaralı meskeni onun vekili sıfatıyla 23.9.2010 tarihinde diğer davalı ..."ya sattığı ve satış bedelini tahsil ederek davacılara 5.000"er TL. ödeme yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacıların bu davadaki alacak isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, dava tarihinde yürürlükte bulunan BK"nun 390/2 maddesine göre, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır.
    Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında, davacıların, tapudaki satış işlemine ilişkin akit tablosunda gösterilen bedelden daha fazla miktarda bir alacak isteminde bulunmakla, vekil olan davalının, taşınmazı gerçek değerinin altında bir bedelle sattığını ve böylece satış işleminde özen ve sadakatle iş görme borcuna aykırı davrandığını da ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu durumda, davalının gerek hesap verme ve gerekse, özen ve sadakatle iş görme yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığının saptanabilmesi için, satış işleminin yapıldığı tarihteki koşullar ve özellikle taşınmazın o tarihteki değeri gözönünde tutulmalıdır.
    Mahkemece taşınmazın değeri konusunda bir inceleme yapılmış ise de, alınan bilirkişi raporunda, keşif tarihindeki değer yönünden bildirilen görüş esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece taşınmazın, davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı 23.9.2010 tarihi itibariyle gerçek sürüm değerinin denetime elverişli bir şekilde saptanması, davalı vekilin davacılara karşı, saptanacak bu bedelle taşınmazı satma ve aldığı bedeli ona ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunun benimsenmesi ve bu bedel esas alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalı ..."e ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi