6. Ceza Dairesi 2015/8835 E. , 2017/3114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Müdafii, 5271 sayılı Yasanın ...maddesinde “şüpheli veya sanığın ceza mahkemesinde savunmasını yapan avukat” olarak tanımlanmış, yine aynı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrası “şüpheli veya sanık soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafii yardımından yararlanabilir” düzenlemesini içermekte olup, anılan maddede hukuki yardımın muhakemenin tüm evresini kapsadığını belirtmiştir. Ceza muhakemesinde müdafii, şüpheli veya sanığın yardımcısı olarak kabul edilmektedir. Bunun sonucu Tebligat Kanunu 11/1. maddesinde vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağını öngörmüştür. 5271 sayılı Yasaya göre bir ceza davasında Avukat şüpheli, sanık, hükümlü ile iki yöntemden biri ile ilişki kurar. Bunlardan birincisi koşulları oluştuğunca baroca atanması; ikincisi ise şüpheli, sanık veya hükümlünün vekaletname ile bir avukat tayin etmesidir. Birinci halde görevlendirme; ikinci durum ise sözleşmeden kaynaklanan bir ilişki söz konusudur.
İki durum görevin başlaması, yürütülmesi, sona ermesi, yetki devri konusunda farklılık arz eder.
Somut olayda; sanık ... 02.09.1997 gün 29938 sayılı vekaletname ile Av..."ı vekil olarak tayin ettiği, Av..."ın bir ./..
süre sonra duruşmalara katılmadığı; görülen davanın niteliği gereği 31.12.2009 günlü
oturumun ara kararı üzerine Baro tarafından Av. ...ın zorunlu savunman olarak atandığı,
Sanık ... 28.03.2013 tarihli oturuma 13.07.2010 gün 164573 yevmiye nolu vekaletnameli Av....vekili olduğunu neden duruşmaya gelmediğini bilmediğini belirttiği bu aşamadan sonra Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii Av...."ın görevinin sona erdiği,
Sanık ..."nun 07.02.2014 günlü 19.02.2014 hakim havaleli vekaletname ile Av. ..."ı vekaletname ile görevlendirdiği, ... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/139 esasına kayıtlı dosya 6 Mart 2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6526 sayılı Yasanın 1. maddesi ile 3713 sayılı kanun geçici 14/1 fıkrası nedeniyle ... 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/193 esasına dosyanın kayıt alması ile 26.02.2015 olan duruşma günü sanıklara ve müdafiilerine bildirilmesi kararına karşın anılan duruşmaya sanık müdafiinin gelmediği. Bunun üzerine “mütalanın olduğu duruşma zaptı ve duruşma gün saatin tebliğ katılmadıkları takdirde Barodan müdafii tayin yoluna gidileceğine” dair karar alınıp anılan karara ilişkin tebligatın Av. ......"a yapıldığı Kamu davasının asıl tarafı olan sanık ..."na bu yönde bir bildirimde bulunulmadığı halde Barodan sanık ..."na Av...."in zorunlu müdafii olarak atandığı,
Baro tarafından atanan zorunlu müdafii Av...."in hazır bulunduğu 02.07.2015 günlü oturumda sanık hakkında yağma suçundan mahkumiyet kararı verildiği,
Zorunlu müdafii Av...."in süresi içinde duruşma talebi içermeyen temyiz davasını açtığı,
Sanık ..."nun ... 4. Noterliğinin 04.05.2015 gün 6446 yevmiye nolu vekaletname ile Av. ..."ı vekil olarak tayin ettiği,
Sanık ... 04.08.2015 tarihli; sanık müdafii Av. ..."ın 05.08.2015 tarihli duruşma talepli temyiz dilekçeleri verdiği anlaşılmıştır.
Y.C.G.K. 18.03.2009 tarih 2008/9-756; 21.12.2010 tarih 2010/11-251-267 ve 20.03.2012 gün 2011/6-235-2012/110 sayılı kararlarında açıklandığı üzere “kendisine
zorunlu savunman atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda zorunlu
savunmana yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağından, zorunlu savunman bazı işlemler yapmış temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi hükmün sanığa tebliğ edilmesi, onun temyiz dilekçesi vermesi istemin kabul edilmesi gerektiğinin” belirtilmesi karşısında,
Bilgisi dışı atanan Av. ...n açtığı temyiz davasını mevcut haliyle kabul edip, etmediği ve/veya buna onay verip vermediği sorulup; kabul ve/veya onay vermesi halinde temyiz incelemesinin zorunlu savunman Av. ...n açtığı duruşmasız temyiz davası dikkate alınarak inceleme yapılacağından bu yönde açık beyanı alınıp, beyanın alınamaması halinde ise anılan husus ile ilgili gereğince meşruatlı tebligat çıkarılmasından sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...