22. Hukuk Dairesi 2012/18660 E. , 2013/6876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, hafta tatili, yıllık izin, fazla çalışma, asgari geçim indirimi, bayram ve genel tatil ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ..... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...."ne ait işyerinde saha amiri olarak çalıştığını, daha sonra işyerini devralan davalı ...."de bağlı olarak çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ve asgari geçim indirimin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, diğer şirketin aktif olarak faaliyetine devam ettiğini, diğer davalıya ait sadece taşınmazın satın alındığını, işyeri devrinin söz konusu olmadığını, çift vardiya sistemi olduğu için fazla çalışma yapılmadığını, haftada bir gün tatil yapıldığını, tüm hak ve alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. yazılı bir cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık ücret miktarının net 1.100,00 TL olduğunu iddia ederken, davalı taraf asgari ücretle çalıştığını ileri sürmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret miktarı davacının iddiası gibi kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya içeriğine göre tanık anlatımları ücret miktarını belirlemeye yeterli değildir. Bu nedenle, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret miktarı belirlendikten sonra gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
3-Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımlarına dayanması, uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde işçinin hastalık ve izin gibi nedenlerle çalışamayacağı günler de dikkate alınmak suretiyle bir indirim yapılması gerekir. Mahkemece %3 oranında indirim yapılmış ise de, somut olayın özelliğine göre indirimin %50"den aşağı olması dosya içeriğine uygun düşmez.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.