Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6688
Karar No: 2019/5309
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6688 Esas 2019/5309 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 6 adet taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini dava etmişlerdir. Ancak, mahkeme davacılardan belirli eksikliklerin tamamlanması için kesin süre vermiş, ancak kesin sürenin sonuçları ihtar edilmemiş, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde mevcut delillere göre karar verileceği hususu bildirilmemiştir. Bu nedenle, mahkemece verilen kesin süre usulüne uygun değildir ve hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119. maddesi: dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlardan biri eksik bırakılmışsa hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119. maddede verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 90. maddesi: süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri
14. Hukuk Dairesi         2016/6688 E.  ,  2019/5309 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 6 adet taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekiline ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ... ve ... kızı ..."ın anne baba adı ve doğum tarihlerini bildirmesi ve davacılardan ..."ın veraset ilamını ibraz etmesi için 02/07/2013 tarihli celsede kesin süre verildiği, davacı vekilinin bildirilen eksikliklerin verilen kesin süre içinde yerine getirmediği, mevcut deliller ve mahkeme tarafından yapılan araştırma ile davanın kabulune karar verecek nitelikte bilgi ve belgeye ulaşılamaması nedenleri ile davanın sübut bulmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununun 119. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan her hangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddede verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır (HMK md. 119/2).
    6100 sayılı HMK’nin 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı Kanunun 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1)Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2)Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3)Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4)Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece davacı vekiline ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ... ve ... kızı ..."ın anne baba adı ve doğum tarihlerini bildirmesi ve davacılardan ..."ın veraset ilamını ibraz etmesi için 02/07/2013 tarihli celsede kesin süre verildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemece verilen kesin süre usulüne uygun değildir. Zira, kesin sürenin sonuçları ihtar edilmemiş, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde mevcut delillere göre karar verileceği hususu bildirilmemiştir.
    Bu nedenle mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi