17. Hukuk Dairesi 2016/5690 E. , 2019/3724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının kusuru ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü, desteğin sürücüsü olduğu aracın hasarlandığını, açıklayıp 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini toplam 241.146,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 4.851,06 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı ... için 4.000,00 TL, ... ve ... için 2.000,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacılar ... ve ... yönünden yaptığı temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.085,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacılar ... ve ... yönünden kabulüne karar verilen 2.000,00"er TL manevi tazminat yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, davalının kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada ölen desteğin hak sahipleri davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmuştur. Yargılama devam ederken dava dışı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından davacılar vekiline toplam 53.985,00 TL ödenmiştir. Bu ödemenin 36.807,00 TL"si bedeni zarar için, 1.874,00 TL"si araç hasarı için asıl alacak olup 10.000,00 TL"si faiz, 750,00 TL"si masraf ve 4.554,000 TL"si vekalet ücretidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar için hesaplanan destekten yoksun kalma zararından, sigorta şirketince yargılama sırasında ödenen toplam 52.111,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı indirilmiş ve sonuç olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sigorta şirketince yapılan 52.111,00 TL"lik ödemenin 36.807,00 TL"sinin asıl alacağa ilişkin olduğu gözetilmeden asıl alacağın ferileri 10.000,00 TL"si faiz, 750,00 TL"si masraf ve 4.554,000 TL"si vekalet ücreti olan kısmın da hesaplanan destekten yoksun kalma zararından indirilmesi doğru görülmemiştir. Buna göre bilirkişice her bir davacı için hesaplanan destekten yoksun kalma zararından yalnızca her bir davacı için sigorta şirketince ödenen asıl alacağın indirilerek kalan miktara hükmedilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; mahkeme hükmünün gerekçesinde desteğin gelirinin asgari ücretin 1.5 katı alınacağına ilişkin gerekçesi Dairece yerinde görülmüş ise de desteğin geliri ile ilgili olarak devamında yazılan “...Ölenin geceleyin alkollü vaziyette traktör kullanması, kazanın oluşumunda % 75 kusurlu olması, davalının tali kusurlu olması, olayın oluş şekli, ölenin kusur durumu dikkate alındığında, davalıyı bir de ek raporda belirtilen kadar tazminata mahkum etmek Mahkememizce hakkaniyete aykırı bulunmuştur.” şeklindeki gerekçede isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 385,50 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.