Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1308
Karar No: 2020/1808
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1308 Esas 2020/1808 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1308 E.  ,  2020/1808 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava, davacının, dava dışı ... Teks. Mef. Gıda Tur. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nde geçen hizmetlerini iptal eden Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanması ve yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ... Teks. Mef. Gıda Tur. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nde geçen hizmetlerini iptal eden Kurum işleminin iptali ile 2010 yılındaki Kuruma başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, birikmiş yaşlılık aylıklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum işleminin doğru olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, ‘Davanın Kabulü ile;
    ... T.C.kimlik ve ... s.s. (... tahsis) numaralı davacı ...’in; ... Teks. Mef. Gıda Tur. Oto. San. Tic. Ltd. Şti."ne ait ... sicil sayılı işyerinde 11.08.2006 - 24.09.2006 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücretle 45 gün fiilen çalıştığı ve bu hizmetlerinin iptaline mahal bulunmadığı, buna göre, davalı Kurum işleminin iptali ile 01.07.2010 tarihi itibariyle iptal edilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanarak, 16.08.2016 tarihinden itibaren ödenmeyen yaşlılık aylıklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine" dair karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurumca yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğunu belirterek aksi yöndeki bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    B- BAM KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek İzmir 1. İş Mahkemesi"nin 29.11.2017 tarih, 2016/407 Esas ve 2017/462 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, Kurumca iptal edilen çalışmaların fiili olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
    Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, davacının, ... Teks. ... Gıda Tur. Oto. San. Tic. Ltd. Şti."ne ait ... sicil sayılı işyerinde 11.08.2006 – 24.09.2006 tarihleri arasında geçen 45 günlük hizmetinin, 05.10.2015 tarihli, 2015/ÖA-066 sayılı Kurum raporu ile fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle iptal edildiği, Kurum müfettişlerince işyerinde yapılan incelemelere ait tutanaklar ile denetim raporlarının dosyaya getirtildiği, ancak mahkemece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; davacının çalışmasının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla; davacıya davasını somutlaştırması adına, işyerinde tam olarak ne iş yaptığı, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu sorulmalı yine Kurum Müfettiş Raporu’nda, dinlenen ve daha sonra mahkemede beyanları alınan tanıkların özellikle şirket ortakları ...,... ’in farklı beyanları karşısında çelişki giderilmeli ayrıca dava dışı ... Teks. ... Gıda Tur. Oto. San. Ltd. Şti.’nin dava konusu dönemde Vergi Dairesinden tüm vergi beyannameleri getirtilmeli; puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları, hasta sevk kağıtları, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge celbedilmeli; ilgili meslek/ticaret odasından kapasite raporu, faaliyet durumu ve varsa davacı ile ilgili tüm bilgi ve belgeler istenmeli, tüm vergi beyannameleri, kapasite, işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısı, gerektiğinde alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak belirlenmeli, bu raporda dava konusu dönemdeki dönem bordrolarında çalıştığı bildirilen sigortalı sayısı ile de karşılaştırma yapılmalı; somut bilgi ve görgüye sahip tanıkları bildirmeleri taraflardan istenmeli ve buna ilişkin tanık/tanıkların tespiti zabıtadan istenmeli; yargılama aşamasında dinlenen tanıkların sıfatlarına ilişkin belgeler temin edilmeli; dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile komşu veya benzeri işleri yapan veya bu şirketten mal temin eden başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ve böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Yukarıda belirtilen bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi