17. Ceza Dairesi 2019/10174 E. , 2019/11507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından hükümlü ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 62; 116/4, 62; 151/1 ve 62. maddeleri gereğince, sırasıyla 1 yıl 8 ay hapis, 10 ay hapis ve 3 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2010 tarih, 2008/357 Esas ve 2010/455 Karar sayılı kararlarının kesinleşmesini müteakip, bu kararlara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/07/2019 tarihli ve 94660652-105-48-8934-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 04/08/2019 tarihli ve 2019/81231 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istem yazısında;
“Dosya kapsamına göre;
1-Sanığın üzerine atılı konut dokunulmazlığının ihlâli suçunu içerir eylemini gündüz vakti gerçekleştirmesine ve Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/07/2008 tarihli ve 2006/640 soruşturma, 2008/1558 Esas, 2008/621 sayılı iddianamede de atılı suçu içerir eylemin gündüz vakti gerçekleştirildiği kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1. maddesi uyarınca sevk maddesi tanzim edilmiş olmasına rağmen, mahkemesince, anılan Kanun"un 116/4. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçunun nitelikli hali üzerinden hüküm kurulmasında,
2-Sanığın talimat yoluyla 05/05/2009 tarihinde Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/108 değişik iş sayısı ile alınan savunmasında suç tarihinde ceza infaz kurumunda olduğunu beyan etmesine rağmen mahkemesince bu hususta her hangi bir araştırma yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
1)İhbarnamenin, (1) no’lu bozma istemi açısından;
5237 sayılı TCK’nin 116/1.maddesinde “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca TCK"nın 116/4. maddesinde ise “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmü bulunmaktadır.
Dosyada, mağdurun beyanları dışında suçun işlendiği zaman dilimine ilişkin başka bir bilginin olmadığı ve mağdurun beyanlarına göre de konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gündüz vakti işlendiği, dolayısıyla hükümlünün 5237 sayılı TCK’nin 116/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekmektedir.
2) İhbarnamenin, (2) no’lu bozma istemi açısından;
5271 sayılı CMK’nin, duruşmanın sona ermesi ve hüküm başlıklı 223. maddesinin 5. fıkrası “Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Hükümlü ...’ın, 05.05.2009 tarihli savunmasında, suç tarihinde cezaevinde olduğunu beyan etmesine karşın, mahkemece bu hususta hiç bir araştırma yapılmadan ve anılan husus açıklığa kavuşturulmadan nitelikli hırsızlık, nitelikli konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükümlerinin kurulmasında, isabet görülmemiştir.
İnceleme konusu somut olayda:
1) İhbarnamenin, (1) no’lu bozma istemi açısından;
Suç tarihi olan 21.09.2005 gününde yaz saati uygulaması ile birlikte güneşin saat 06.52’de doğduğu, TCK’nin 6/1-e maddesi uyarınca saat 05.52’den önceki zaman diliminin gece vakti olduğu; yine aynı gün saat 19.11’de güneşin battığı, TCK’nin 6/1-e maddesi uyarınca saat 20.11’den sonraki zaman diliminin gece vakti olduğu;
Mağdurun beyanına göre, olayın, gündüz vakti saat 09.00 ile saat 16.00 aralığında gerçekleştiği, suçun gerçekleştiği zaman dilimine ilişkin olarak dosya kapsamında başkaca herhangi bir bilginin bulunmadığı anlaşılmakla; “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gözetilmeden ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan hükümlü hakkında TCK"nin 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
2) İhbarnamenin, (2) no’lu bozma istemi açısından;
Hükümlünün, hakkındaki yakalama kararına istinaden Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesince alınan 05/05/2009 tarihli savunmasında, suç tarihinde Muğla Merkez Ceza İnfaz Kurumunda kurumunda olduğunu, atılı suçları işlemediğini belirtmesine karşın yerel mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadan hükümlünün nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyetine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki (1) ve (2) numaralı kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2010 tarih, 2008/357 Esas ve 2010/455 Karar sayılı hükümlerinin, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, aynı Yasa"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.