10. Ceza Dairesi 2019/257 E. , 2019/610 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 25/12/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/720 esas, 2018/831 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/01/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 26/09/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 17/01/2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak 22/02/2018 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği,
3- Ancak tedbirin infazı esnasında şüphelinin 19/03/2018 tarihinde yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine 10/04/2018 tarihinde meşruhatlı uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
4- Yapılan bu uyarıya rağmen şüphelinin 16/04/2018 tarihinde tekrar yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca“...tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
5- Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/720 esas, 2018/831 sayılı kararı ile "sanığa yeniden tebligat yapılması bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde, hakkında dava açılması gerekmesi nedeni ile yargılama şartı olan ısrar koşulunun oluşmadığı” gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 26/04/2018 tarihli ve 2018/958 esas, 2018/3822 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğini müteakip şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından haberdar olarak İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 22/02/2018 tarihinde müracaat ettiği, hiçbir aşamada hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ve tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine itiraz etmediği, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlandığı, hükümlünün
19/03/2018 tarihindeki vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 22/03/2018 tarihinde uyarılmasına rağmen, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 16/04/2018 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/720 esas, 2018/831 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne 22/02/2018 tarihinde müracaat etmesi üzerine burada kendisine yükümlülüklerinin yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu madde kullanması halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükçe yapılmış olduğu,
Ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen, şüphelinin 19/03/2018 tarihinde yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesi üzerine, yine yazılı olarak uyarılmasına karar verildiği ve “yeniden yükümlülük ihlali halinde hakkında dava açılacağı” uyarısını içeren bu davetiyenin 10/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bunun da ikinci uyarı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak şüphelinin 16/04/2018 tarihinde ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ettiği,
Anlaşılmıştır.
Bu hali ile 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleştiği, anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kamu davasının durmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/720 esas, 2018/831 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.