16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5712 Karar No: 2019/332 Karar Tarihi: 22.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5712 Esas 2019/332 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, kararın niteliği ve temyiz sebepleri incelendi. Temyiz taleplerinin reddi nedenleri olmadığı için işin esasına geçildi. Dairenin daha önce verdiği kararda, Bylock iletişim sisteminin terör örgütü mensuplarının kullandığı bir ağ olduğu ve örgüt talimatı ile kullanıldığının tespiti halinde örgütle bağlantıyı gösteren delil olduğu kabul edilmişti. Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, teknik veriler ile tespiti halinde bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin sübut açısından belirleyici nitelikte olduğu belirtildi. Ancak sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulduğu ve bu nedenle hüküm kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozuldu. Verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine karar verildi. Kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 62, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/5712 E. , 2019/332 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 62, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilip, duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 22.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.