Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13657
Karar No: 2019/7485
Karar Tarihi: 19.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13657 Esas 2019/7485 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kadastro sırasında tespit edilmeyen taşınmaz bölümlerinin adına tescilini istemiştir. Ancak mahkeme, daha önceki bir dava dosyasının kesin hüküm oluşturma şartlarına uymadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yargıtay ise bu kararı bozmuştur. Mahkeme, tescil davası yönünden yasal hasım konumunda bulunan belediyelerin dava dosyasına dahil edilmesi gerektiğini belirtmiş ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, HMK'nın 303/1. maddesi de vurgulanarak, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği ifade edilmiştir.
16. Hukuk Dairesi         2016/13657 E.  ,  2019/7485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; Tire Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/957 Esas, 2011/57 Karar sayılı ilamının eldeki davada kesin hüküm oluşturacağı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir. 6100 sayılı HMK"nın 303/1. maddesi gereğince “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” Mahkemenin bu dava yönünden kesin hüküm olduğunu kabul ettiği Tire Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/957 Esas, 2011/57 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Eldeki dosya davacısı ... tarafından, 144 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında, taşınmazın kayıt maliki Hazine aleyhine, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açıldığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki dosyada ise, davacı ... tarafından Hazine aleyhine, 144 ada 5 parsel sayılı taşınmaza komşu durumda bulunan tescil harici taşınmaz bölümlerine yönelik olarak, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açılmıştır. Dolayısı ile her iki dava dosyasının tarafları ve hukuki sebepleri aynı olmakla birlikte talep sonuçlarının (konularının) birbirinden farklı olduğu anlaşılmakta olup, Sulh Hukuk Mahkemesinin anılan dosyasının somut dosya bakımından kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, davanın tescil isteğine ilişkin olduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle, tescil davası yönünden yasal hasım konumunda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Tire Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra işin esasına girilip toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi