19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7917 Karar No: 2016/831 Karar Tarihi: 26.01.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7917 Esas 2016/831 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki alacak davasında, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, önceki hükümün onanmasına karar verilmiştir. Davacı, davadışı borçluya karşı başlatılan takipte, davalının itirazının yerinde olmadığını savunarak 5.000-TL alacağın icra takibi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişinin İİK'nın 89. maddesine dayalı açtığı menfi tespit davası niteliğinde olmadığı ve takibin yapıldığı yer mahkemesinde dava açılmasına özel bir yetki kuralının bulunmadığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir. Kararda, HMK'da düzenlenen genel yetki kuralı gereğince davalı şirketin yerleşim yerinin (faaliyet adresinin) bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: İİK'nın 89. maddesi, HMK'nın genel yetki kuralı, HMK 20/1. maddesi ve HMK 331/2. maddesi.
19. Hukuk Dairesi 2015/7917 E. , 2016/831 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin alacaklı sıfatı ile ..."nün 2014/1014 sayılı dosyasından davadışı borçlu...aleyhine takip başlattığını, davalıya da haciz ihbarnameleri gönderdiklerini, davalı şirketin itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından haciz talebinin reddine karar verildiği, ancak davalı şirketin yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığını, davalı ile davadışı borçlu şirket arasında iş ilişkisi bulunduğunu ve davadışı takip borçlusu şirketin davalıdan alacağı olduğunu, ancak ne kadar alacak olduğunu kendilerinin tespit etmesinin mümkün olmaması nedeniyle, şimdilik 5.000-TL alacağın icra takibi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin adresi itibariyle ..." nin yetkili olduğunu, müvekkili şirket ile davadışı takip borçlusu ...i. arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, icra dosyasında borçlu olan şirketin müvekkili şirketten alacağı olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı vekilinin süresinde yetki ilk itirazında bulunduğu, davanın sözleşmeden kaynaklanmadığı, davanın haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişinin İİK" nın 89. maddesine dayalı açtığı menfi tespit davası niteliğinde olmadığı, böylece takibin yapıldığı yer mahkemesinde dava açılmasına dair özel yetki kuralının bulunmadığı, götürülecek yani alacaklının ikametgahında ödenecek borç niteliğinde de olmadığının anlaşıldığı, HMK" da düzenlenen genel yetki kuralı gereğince, davalı şirketin yerleşim yerinin (faaliyet adresinin) bulunduğu yer mahkemesi olan ..." nin yetkili olduğu gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip HMK 20/1.maddesi gereğince 2 haftalık yasal süresi içerisinde talep olunduğu takdirde dosyanın yetkili ..." ne gönderilmesine, HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.