10. Ceza Dairesi 2019/395 E. , 2019/607 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 14/01/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."nun TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/734 esas, 2017/789 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/01/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında sanığın soyadının “...” yerine “Ençü” olarak yazılması maddi hata olarak kabul edilmiştir.
1- Şüpheli hakkında, 19/12/2013 tarihinde eşi ... ...’nun aile içi şiddet iddiası ile Cumhuriyet Başsavcılığına başvurması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, 25/12/2013 tarihli doktor raporuna göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle 05/01/2015 tarihinde 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,
2- Ancak, şüphelinin erteleme süresi zarfında 12/12/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesi ile TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/734 esas, 2017/789 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin değişiklikten önceki ve sonraki hali ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/734 esas, 2017/789 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Somut olayda, sanık hakkında yürütülen soruşturma esnasında suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun hükümleri uygulanıp TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılması ertelenerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullanması üzerine TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürütülen kovuşturmalarda izlenmesi gereken yolun gösterildiği 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine uygulanmasına yasal imkan bulunmadığı,
Bununla birlikte, yargılama konusu suç tarihinin 25/12/2013 olduğu, sonraki 12/12/2016 tarihli eylemin ise TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmasına yasal engel olup sadece ilk suçtan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğu anlaşıldığından, suç tarihi olan 25/12/2013 itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği halde, Mahkemece suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/734 esas, 2017/789 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
Mahkemenin takdiri alt sınırdan cezalandırma yönünde olduğundan bu takdire bağlı kalınarak, TCK’nın 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki ceza miktarının alt sınırı “1 yıl hapis cezası” olması nedeni ile;
1- Hüküm fıkrasında birinci paragrafta yer alan “2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin, “1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” olarak; ikinci paragrafta yer alan “1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin “10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2- Hükmün bu şekilde infazına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.