![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/17104
Karar No: 2022/2917
Karar Tarihi: 10.03.2022
Danıştay 6. Daire 2019/17104 Esas 2022/2917 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/17104 E. , 2022/2917 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17104
Karar No : 2022/2917
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
4 - …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Balıkesir İli, Karesi İlçesi, … Mahallesi, … ada, …,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanın 2. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesine rağmen taşınmazların kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazların değerine karşılık 650.000,00 TL'nin dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…., K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 10/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava, Balıkesir İli, Karesi İlçesi, … Mahallesi, … ada, …,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanın 2. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesine rağmen taşınmazların kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazların değerine karşılık 650.000,00 TL'nin dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun "Kamulaştırma" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; "Sit alanı ilan edilen ve 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parseller, başka Hazine arsa veya arazileri ile müstakil veya hisseli olarak değiştirilebilir..." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun'un 17. maddesinde; "Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim-geçiş sahası varsa 1/25.000 ölçekli plân kararları ve notları alanın sit statüsü dikkate alınarak yeniden gözden geçirilerek ilgili idarelerce onaylanır.
Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurulu tarafından üç ay içinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları belirlenir. Belediyeler, valilikler ve ilgili kurumlar söz konusu alanda üç yıl içinde koruma amaçlı imar planı hazırlatıp incelenmek ve sonuçlandırılmak üzere koruma bölge kuruluna vermek zorundadır. Üç yıllık süre içinde zorunlu nedenlerle plan yapılamadığı takdirde koruma bölge kurulunca gerekçeli olarak bu süre uzatılabilir. Uzatılan süre içerisinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları uygulanır.
Sit alanlarına ilişkin tüm ölçeklerde yapılmış; koruma bölge kurullarının uygun görüşü alınarak yürürlüğe giren planların yargı kararları ile uygulamasının durdurulması veya iptal edilmesi halinde ilgili koruma bölge kurulunca geçiş dönemi yapılanma şartları yeniden belirlenir. Koruma bölge kurulunda görüşülen ve uygun görülen koruma plânları onaylanmak üzere ilgili idarelere gönderilir.
İlgili idareler, koruma amaçlı imar planını en geç iki ay içinde görüşür ve varsa değişmesini istediği hususları koruma bölge kuruluna bildirir. Koruma bölge kurulunda bu hususlar değerlendirilir ve kurul tarafından uygun görülen haliyle planlar ilgili idarelere onaylanmak üzere gönderilir. Planlar koruma bölge kurulunun uygun gördüğü şekliyle ilgili idarelerce altmış gün içinde onaylanmak zorundadır. Bu süre içinde görüşülmeyen ya da onaylanmayan planlar kesinleşerek yürürlüğe girer. Koruma amaçlı imar planının yürürlüğe girmesiyle geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ayrıca karar almaya gerek kalmadan ortadan kalkar.
... " düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun … tarihli, … sayılı kararıyla taşınmazların da bulunduğu yapı adasının tamamının 3. derece arkeolojik sit olarak tescil edilmesine, daha sonra … tarihli, … sayılı kararıyla da alanın 2. derece arkeolojik sit alanı olarak değiştirilmesine, bu alanda herhangi bir yapılaşmaya gidilmesinin uygun olmayacağına karar verildiği, söz konusu alana yönelik koruma amaçlı imar planı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde, kesin inşaat yasağı getirilen sit alanları için takas imkanı getirilmiş ise de, bu imkandan yararlanılabilmesi için taşınmazın sit alanında kalması ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen alanda bulunması gerekir. Taşınmazları kapsayan alanda koruma amaçlı bir imar planı bulunmadığından idarenin imar planı yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır. Temyize konu kararda her ne kadar, idarelerin sit alanlarında kamulaştırma yapma zorunluluğunun bulunmadığı, bu statüde bulunan taşınmazlar için Hazine taşınmazlarıyla takas imkanının sunulduğu, bu nedenle hukuki el atma nedeniyle oluşan bir zarardan bahsedilemeyeceği belirtilmiş ise de, koruma amaçlı imar planının yapılmasındaki gecikme, davacıların takas imkanında yararlanıp yararlanamayacağını da belirsiz hale getirmektedir.
Bu durumda, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun … tarihli, … sayılı kararında belirtildiği üzere herhangi bir yapılaşmaya gidilmesinin uygun olmadığı alanda kalan taşınmazları kapsayan alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasına ve taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin sürecin sürüncemede bırakıldığı, bu nedenle mülkiyet hakkının süresi belirsiz zaman dilimi içinde kısıtlandığı açıktır.
Nitekim Anayasa Mahkemesince … başvuru numaralı … Başvurusu hakkında verilen … tarihli kararda da, sit alanında kalan taşınmazdaki 2863 sayılı Kanun'daki düzenleyici hükümlerden kaynaklı kısıtlamaların kapsamının ve özellikle taşınmazın kesin inşaat yasağına tabi olup olmadığının anlaşılabilmesi için koruma amaçlı imar planının yapılmış olmasının gerektiği, 2863 sayılı Kanun'un 15. ve 17. maddelerinde koruma amaçlı imar planlarıyla kesin inşaat yasağı getirilen sit alanlarındaki taşınmazların kamuya ait başka taşınmazlarla takas edilmesi imkanı getirildiği, ne var ki maliklerin bu imkandan yararlanabilmesi için imar planlarının tamamlanmış olmasının zorunlu olduğu, şu halde imar planının yapılmasındaki gecikmenin malikin takas imkanından yararlanıp yararlanmayacağını belirsiz hale getirdiği, sit alanında kalan taşınmazı kapsayan alanda 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı yapılmasının sürüncemede bırakılarak taşınmazın kesin inşaat yasağı kapsamında olup olmadığının uzun bir süre boyunca netleştirilmemesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği, ifadelerine yer verilmiştir.
Bu itibarla, mülkiyet hakkı süresi belirsiz bir şekilde kısıtlandığı açık olduğundan taşınmazların bedeli tespit edilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.