Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece 22.11.2007 tarihli ara kararında Merkez Bankasına yazı yazılarak avans faiz oranlarının sorulması için davacı borçlu asıla kesin mehil verildiği görülmekte ise de; yargılamayı bizzat takip eden borçlu asıl, kesin mehlin verildiği 22.11.2007 tarihli duruşmada hazır değildir. Davalı vekili yargılamayı takip ettiği için olayda HUMK.nun 409. maddesi de uygulanmamıştır. Borçlu davacıya HUMK.nun 163. maddesi gereğince verilen kesin mehlin sonuçları duruşmada hazır olmadığı için açıklanmadığı gibi karar içeriğinin adı geçene tebliğ edilmediği de gözetildiğinde, kesin mehlin usulüne uygun bulunmadığı sonucuna varılmalıdır. O halde, mahkemece usul hükümlerine uygun biçimde verilmeyen kesin mehle dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.