Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5891
Karar No: 2019/5519
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5891 Esas 2019/5519 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5891 E.  ,  2019/5519 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ : TARSUS 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; daha önceden belirlenen, 18.06.2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı ... vekili Av.... ile davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; Mersin ili, Tarsus ilçesi, ... köyü, ... mevkii, 101 ada 360 parsel sayılı taşınmazın ... dışındaki diğer davalıların kök murisi ..."ta ait iken davacılardan ..."ın söz konusu taşınmazı 2001 yılında ..."den satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra 2002 yılında un değirmeni yaptırdığını ve vergi levhasını davalılardan oğlu olan ... adına çıkardığını, değirmeni açtıktan sonra kendisi ile beraber davacı olan küçük oğlu ... ve davalı büyük oğlu ... değirmende birlikte çalışmaya başladıklarını, 2008 yılında değirmenin arka tarafına davalı ... adına bir daire ev yapıldığını, parayı davacı ... ile davalı ..."in birlikte ödediklerini, bu evin 1. Katını da 2009 yılında davacı ..."in yaptırdığını, parayı da davacı ... ile davalı ..."in beraber ödediklerini, tapu maliki olan davalıların taşınmazı diğer davalı ..."a sattıklarını, davalı ... dışındaki davalıların kötüniyetli olarak daha önce bedelini aldıkları taşınmazın parasını tekrar alarak kendilerini zarara uğrattıklarını ve hak sahibi olmalarını engellemek amacı ile bilerek üzerindeki davacı ..."e ait olan evin 1. katı ve davacı ..."e ait olan değirmen ile beraber davalı ..."e sattıklarını, davalı ..."in davacı ..."i evden çıkarmak istediğini, davalıların sebepsiz zenginleştikleri ileri sürerek mahkemece belirlenecek zenginleşme tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler, 14.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 207.479,00 TL"ye yükseltmişlerdir.
    Davalı ...; taraflar arasında herhangi bir sözlü ve yazılı sözleşme olmadığını, kendisinin bu satış işlemlerinde taraf değil üçüncü kişi durumunda olduğunu, davacıların iddia ettikleri harici satım sözleşmesinden doğan haklarını sözleşme yaptıkları kişiye karşı ileri sürebileceklerini, un değirmenin yapımından 14 yıl, evin birinin yapımından itibaren 9, diğerinden ise 8 yıl gibi uzun bir süre geçtiğini, davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını, taşınmazın üzerinde bulunan evlerin kendisi tarafından yapıldığını, un değirmeninin ruhsatının kendisi adına olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar; davacılar ile hiçbir hukuki bağlarının bulunmadığını, gayrimenkul içerisindeki yapılara hiçbir zaman sahip olmadıklarını, taşınmazı üzerindeki yapılar olmadan diğer davalı ..."a sattıklarını, davacılar ile davalı arasındaki ihtilafın gayrimenkul üzerindeki yapılarla ilgili olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, değirmen bedeli olan 33.264,00TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..." a verilmesine, evin 1. katının değeri olan 96.390,00 TL"nin dava tarihinden itibaren davalı ..."dan alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacı ..."in harici olarak satın almış olduğu dava konusu taşınmaza değirmen yaptırıp, oğullarınında ev yaptırdıkları, davalı ..."in taşınmazı diğer davalılardan üzerindeki yapılar olmadan topğrağını satın aldığı, ev ve değirmen için diğer davalılara bir ödeme yapmadığı, bu durumda davacıların taşınmaz üzerindeki yaptıkları muhtesat bedellerini davalı ..."ten isteyebilecekleri, mahkeme tarafından davacı ..."in yapmış olduğu değirmen bedeli ve davacı ..."in yapmış olduğu ev bedelinin bilirkişiye tespit ettirilerek vermiş olduğu kararın yerinde olduğu, bu yöndeki istinaf taleplerinin reddi gerektiği, red edilen miktar üzerinden vekalet ücreti talebine yönelik istinaf talebinin ise yerinde olduğu gerekçesi ile davalı ..."in istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile (red edilen kısmın vekalet ücreti yönünden) mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılarak, ilk derece mahkemesinin kararının HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden hüküm tesis edilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Temyize konu uyuşmazlık; davacıların davaya konu muhdesatlar için masraf yapıp yapmadıkları, ve buna bağlı olarak davalı ..."in, davacılar aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğini, davacıların temyize konu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1)
    Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir.
    Yapılan bu açıklamalara göre zenginleşmenin; dava konusu taşınmazın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
    Bu bağlamda, davacının, taşınmaza yaptığını iddia ettiği iyileştirme giderlerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca davalılardan isteyebilmesi için yaptığı giderlerin mal varlığından çıkmış ve davalı tarafın mal varlığına geçmiş olması şarttır.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı ..."in taşınmaz üzerindeki değirmeni yaptırdığı, taşınmaz üzerindeki evlerin davacı ... ve davalı ... tarafından yaptırıldığı, evin birinde davalı ..."in diğerinde ise davacı ..."in oturduğu anlaşılmaktadır.
    Davacılar dava dilekçesinde; davalı ..."in, davacı ..."i evden çıkarmak istediğini belirtmişler, dinlenen tanıklardan bir kısmı davacı ..."in halen evde oturduğunu beyan etmişlerdir.
    6100 sayılı HMK"nun 115. maddesi "Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
    Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder
    Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş(m.115,1) ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilmez" düzenlemesini ihtiva etmektedir.
    Aynı yasanın 355. maddesi "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. " düzenlemesini içermektedir.
    Temyize konu iş bu alacak davasının açıldığı tarihte davacı ..."in bedelini istediği evi kullanmaya devam ettiği, ancak yargılama sırasında evi boşaltıp boşalltmadığı hususunda, bir başka deyişle davacı ..."in bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm tesis edilmiştir.
    Hal böyle olunca, davacı ..."in, davaya konu taşınmazı kullanmaya devam ettiğinin anlaşılması durumunda, davalı ..."in sebepsiz zenginleşmediği nazara alınarak, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahisle, hukuki yarar yokluğundan davacı ... yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun dikkate alınmadan, davalı tarafın yalnızca red edilen miktar üzerinden vekalet ücreti talebine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğundan bahisle ilk derece mahkemesinin kararının HMK."nun 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden hüküm tesis edilmesine ilişkin kararı doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak davalı ..."a verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 18/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi