
Esas No: 2014/14526
Karar No: 2017/3085
Karar Tarihi: 12.09.2017
Yağma - suç işlemek amacı ile örgüt kurmak - suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak - tehdit - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - iş ve çalışma hürriyetini ihlal - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/14526 Esas 2017/3085 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi(CMK 250 ile Yetkili)
SUÇLAR : Yağma, suç işlemek amacı ile örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, iş ve çalışma hürriyetini ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beraat
.., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanları ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., mağdur ...
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da
temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... .. hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik tehdit ve sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ..."e yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı itiraz yolu açık olup, sanıklar savunmanlarının bu konudaki istemi üzerine, ... 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2014 gün 2014/93 Değişik İş sayılı kararı ile “itirazın reddine” karar verildiği ve itiraz üzerine verilen kararların 5271 sayılı CMK’nın 271/4.maddesi gereğince kesin olduğu anlaşıldığından; sanıklar... savunmanlarının ve mağdur ..."in bu konudaki vaki talepleri inceleme dışı bırakılarak;
“Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2009 tarih 2009/8690 soruşturma, 2009/3007 esas ve 2009/97 iddianame numarası ile sanık... hakkında iddianamede 8. olay olarak gösterilen mağdur ..."ya yönelik 5237 sayılı TCK"nın 38.maddesi aracılığıyla aynı Yasanın 106/1-2-c-d, 53. maddelerinde düzenlenen tehdit ve 5237 sayılı TCK"nın 220/2-7, 53. maddelerinde düzenlenen suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan; sanık ... hakkında iddianamede 11. olay olarak gösterilen mağdur ..."e yönelik 5237 sayılı TCK"nın 109/1-2-3-a-b, 53. maddelerinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından cezalandırılmaları için iddianame düzenlendiği halde söz konusu suçlar için hüküm kurulmamış ise de, bu konuda her zaman bir karar alınması olanaklı olduğundan, kabulle yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının yasal süresinden sonra ve hükmedilen cezaların süresine göre, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın cezaların süresine göre duruşmalı inceleme istemlerinin; sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyizinin, ‘beraat’ kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmelerinde hukuki yararı da bulunmadığından; mağdur ..."in sanıklar ..., ..., ..."a yönelik temyiz isteminin, mağdur ..."in kamu davası açıldıktan sonra duruşmalara katılması için duruşma günü tebliğ edildiği halde, 5271 sayılı CMK’nın 238. maddesine göre, usulen mahkemeye başvurarak davaya katılmamış ve katılan sıfatını kazanarak temyiz yetkisini elde etmemiş olduğundan, vaki taleplerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca tebliğnameye kısmen aykırı olarak REDDİNE,
Mağdur ... ...nın adının nüfus kayıtlarına göre “... olduğu halde, iddianamede ve gerekçeli kararın hüküm kısmında “...” olarak yazılması, sanık ..."in soy adının nüfus kayıtlarına göre “..” olduğu halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında ..” olarak yazılması, yerinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
I-Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ... hakkında iddianamede 11. olay olarak gösterilen mağdur ..."e yönelik tehdit suçundan kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi gereğince temyizi olanaklı olmayıp itirazı olanaklı kararlardan olması nedeniyle, dosyanın itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan; sanıklar ..., ..., ... hakkında katılan ... ...."ya yönelik iş ve çalışma hürriyetini ihlal; sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında müşteki ..."a yönelik tehdit suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..."in suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan; sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik tehdit; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."e yönelik tehdit; sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı
kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Oluş ve kabule göre; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik ve sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."e yönelik eylemlerin hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçu kapsamında kaldığı belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında TCK"nın 150/1. maddesinin gösterilmemesi, yerinde eklenmesi mümkün maddi hata kabul edilerek sonuca etkili görülmediğinden; iddianamede 11. olay olarak belirtilen mağdur ..."e yönelik sanık ... hakkında bireysel eylemi nedeniyle kurulan hükümde, sanığın adli sicil kayıtlarında yer alan, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17.05.2006 gün 2006/193 Esas ve 2006/274 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından; suç örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde 5237 sayılı Yasanın 58/9. madde ve fıkrasının uygulanmaması, infazda gözetilmesi olanaklı olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp iştirak halinde münferiden işlendiği kabul edildiği halde, bu suçtan kurulan hükümde TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması,
3-T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ...c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklardan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı
bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümden “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ve sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin ve hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasından “sanıklar için atanan zorunlu savunman ücretinin" çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ... .."ya yönelik iş ve çalışma hürriyetini ihlal; sanıklar ..., ... ve ...hakkında mağdur ....e yönelik yağma; sanık ... hakkında müşteki ... ve ..."a yönelik tehdit; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit; sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit; sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan; sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçundan; sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ... Bütün"e yönelik tehdit suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
1-Ceza yargılamasının amacı somut gerçeği ortaya çıkarmaktır, sanık yargılamanın her aşamasında savunma yapar, kanıtların toplanmasından sonra sonuç çıkarma (tartışma devresi) başlar. Cumhuriyet Savcısı hükmün nasıl olması gerektiğine dair görüş (esas hakkında mütala) bildirir. Cumhuriyet Savcısı suç işlendiği kanısında ise sanık hakkında mahkumiyet yoksa beraat hükmü kurulması isteminde bulunur. Cumhuriyet Savcısının mütalasında sanığın cezalandırılmasını isteme zorunluluğu yoktur. Cumhuriyet Savcısının kanuni sorumluluk gerektirecek aksi bir açıklaması olmadıkça Cumhuriyet Savcısına esas hakkında görüş bildirme imkanı verilmelidir. Sanık ve/veya savunmanı dar manada savunmalarını Cumhuriyet Savcısının esas hakkında görüş bildirmesinden sonra yapar. Mahkemeye ışık tutmak üzere hükmün nasıl olması gerektiği yönünde taraflara görüş bildirme olanağı verilirken duruşmalara hazırlıkla gelinmesi yönünde mahkeme hakimi bu yönde önlemini alacaktır. Cumhuriyet Savcısının, şikayetçinin görüşüne karşı sanık ve/veya savunmanının cevap verme hakkı saklıdır.
Hal böyle olunca, sanık ... hakkında iddianamede 2. olay olarak gösterilen katılan ......"ya yönelik iş ve çalışma hürriyetinin ihlali; sanık ... hakkında iddianamede 4. olay olarak gösterilen mağdur ... ..e yönelik yağma; sanık ... hakkında 6136 sayılı yasaya aykırılık suçları bakımından herhangi bir görüş bildirmeyen Cumhuriyet Savcısının, bu suçla ilgili görüşü alınmadan hüküm kurulması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nun 216/1. maddesine aykırı davranılması;
2-Sanık ..."e yüklenen iddianamedeki 4. olay olarak gösterilen mağdur ... . yönelik yağma suçunun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırları bakımından, hükmün açıklandığı 20.11.2013 tarihli oturumda, savunman bulundurulmaksızın sanık ... hakkında hükümlülük kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 150/3, 188/1 ve 289/3-e maddelerine aykırı davranılarak aynı suçtan bağıntı olan sanıklar ... ve ..."ın savunma haklarının kısıtlanması,
3-Sanık ... hakkında katılan ......"ya yönelik iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunda; tanık ..."un 07.01.2008 tarihli kolluk beyanında, sanık ..."in iş yerine, sanık ..."in yanında sanık ... ile birlikte geldiğini ve niçin geldiğini sorduğunda “... ile...arasındaki sorundan dolayı ..."ın ziyarete geldiğini” söylediğini belirtmiş ise de, bu durum sanık ......."ın diğer sanıkların yanlarında dolaştığı yönünde delil teşkil edebileceği, ancak sanığın Kırıkkale ve Hacılar Beldesindeki fırıncılara yönelik iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçuna katıldığı anlamına gelmeyeceği, bu bakımdan sanık ..."ın söz edilen suçu işlediğine ilişkin hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtların nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan varsayım ve şüphelere dayanılarak genel geçişli ifadeler kullanılıp, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık ... hakkında müşteki ... ve ..."a yönelik tehdit suçu bakımından; mağdur ..."nin 21.11.2008 tarihli kolluk ifadesinde, sanık ... ...ile evlenme hazırlıkları yaptıklarını bu nedenle beyaz eşyalar satın alıp sanık ..."ın evine koyduğunu, ancak aralarının bozulması nedeniyle evlenmekten vazgeçtiklerini ama beyaz eşyalarını sanık ..."dan geri almadığını, buna rağmen sanık ..."in kendisini telefonla arayarak sanki sanık ..."a borcu varmış gibi davranarak “... isimli bayana 2000.-TL kadar borcun varmış bu parayı en kısa zamanda öde ödemezsen benim Mit Jitem ile bağlantım var..., adresini ver bu parayı ben senden alırım.... başka yollardan yasal olmayan yollardan alırım da, polis benim peşimde” diyerek tehdit ettiği, mağdur ..." nin arkadaşı olan ... ile sanık ..."in Pendikte görüştüklerini, sanık ..."in ..."a Kırıkkale ilinde bulunan... ve diğer sanıklar.... gibi suç örgütü mensupları olduklarını beyan ettiği sanıkların isimlerini de kullanarak tehdit ettiğini, “ayrıca sana sadece ... yeter diğerlerine gerek yok, Kırıkkalede bu şahısların
pamayacağı işin olmadığını, söyleyeceklerimi iyi dinle aksi takdirde seni bu şahıslara havale ederim” şeklinde tehditlerde bulunduğunu belirttiği,
Buna karşılık sanık ..."in savunmasında, sanık ... ile sevgili olduklarını, mağdur ..."nin sanık ..."ın kredi kartını kullanıp 2000.-TL sanık ..."ye borçlu olduğunu, bu paranın iadesini mağdurdan istediğini şeklinde savunmada bulunduğu,
Sanık ... ile müşteki ... arasındaki 02/10/2008 tarihinde gerçekleşen iletişim tespit kayıtlarında; sanık ..."in müşteki ..."e iletilmek üzere müşteki ... vasıtasıyla ağır hakaretlerde bulunarak “1.500.-TL haraç parası istediği, mağdurun ödemediği takdirde zorla alacağını, ..."u mağdur ..."nin başına geçireceği” şeklinde konuşmalarının bulunduğu görülmekle,
Öncelikle, mağdur ..."nin bu olay bakımından temyizin konusu olmayan ...a beyaz eşya alıp almadığı, alındı ise borcun kime ait olduğu, sanık savunmasına göre de iddia edilen hususların doğru olup olmadığı yönünde resen araştırma yapılarak elde edilen deliller ile iletişim tutanakları bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın suç teşkil eden eyleminin hukuki vasıflandırmasının yapılması gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek genel geçişli ifadeler kullanılıp, duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık ... hakkında müşteki ... ve ..."a yönelik tehdit suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit suçu bakımından;
a-Müşteki ..."nın... plakalı aracı ... İşler adındaki bir şahsa sattığı, daha sonra aracının sanık ..."nın eline geçtiğini öğrenmesi üzerine aracın kendisine teslimini istediği, sanıkların ise söz konusu aracı 2000.-TL karşılığında geri iade edebileceklerini belirtmesi üzerine sanıklardan 1300.-TL karşılığında aracını geri aldığını, aracının ruhsatını alamadığını, içerisindeki bazı aksesuarlarının olmadığını ve bazı aksesuarlarının değiştirilmiş olduğunu belirttiği, ancak sanıkların kendisine yönelik yağmanın daha az cezayı gerektiren halinde suçun zorunlu unsuru olan tehdit boyutuna ulaşan söz ve/veya söylemlerde bulunduğuna ilişkin bir beyanının bulunmadığı gibi 21.03.2008 tarihli Tape kayıtlarının sanık ... ile ... isimli şahıs arasında gerçekleşmiş olup 1300.-TL paranın ödenmesine yönelik olduğu görülmekle, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik tehdit suçundan hükümlülüklerine yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, varsayım ve şüphelere dayanılarak yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Kabule göre de; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik eylemin hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçu
kapsamında kaldığı belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında TCK"nın 150/1. maddesinin gösterilmemesi,
6-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçu bakımından;
a-İddianamede suçun neden ibaret bulunduğu daha doğrusu yüklenen eylemin neler olduğu açıklanmalıdır. Esas olan iddianamede yazılı sevk maddesi olmayıp, iddianamede olayın anlatılış biçimidir. Açılmış dava olup olmadığı, sevk maddesine göre değil, eylemin açıklanış ve yasal unsurlarını gösteriş biçimine göre belirlenmelidir. Eğer açıklık yok ise, iddianame iade edilerek, yeniden düzenlenmeden hüküm kurulmamalıdır. (CMK. 170. maddesi)
Cumhuriyet Savcısı soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına ya da kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin iki karardan birini verir.
Kovuşturmaya yer olmadığına kararları kesin hüküm niteliğinde değillerdir. Kovuşturmama kararına karşı;
b-Suçtan zarar gören, kovuşturmasızlık kararının kendisine bildirilmesinden başlayarak 15 gün içinde bu karara itiraz ederse itirazı inceleyen makam itiraz dilekçesinde kamu davasını haklı gösterecek olaylar ve deliller görür ise kamu davasının açılmasına karar verir. Cumhuriyet Savcısı bu halde kamu davası açar. Hakimin Cumhuriyet Savcısının yerine geçerek dava açması dahi söz konusu olamaz. Kovuşturmaya yer olmadığına dair Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz CMK"nın 173. maddesinde düzenlenmiştir.
c-Cumhuriyet Savcısı, şüpheli ve/veya şüphelilere karşı yeni delillerin çıkması durumunda da yeniden değerlendirme yaparak daha önce kovuşturmasızlık verdiği konuda dava açabilir. (CMK. 172/2).
Ancak; kovuşturmama kararı sanık veya sanıklar için bir baskı aracı da olamaz, o halde gelişi güzel bu karar kaldırılıp dava açılamaz.
CMK"nın 171. maddesinde Cumhuriyet Savcısının kamu davasını açıp açmayabileceği hususuna yer verilmiştir. Yani her durumda dava açma yetkisi Cumhuriyet Savcısında bulunmaktadır.
CMK"nın 174. maddesine göre, “soruşturma, kovuşturma ve hüküm, yalnız iddianamede beyan olunan suç ve zan altına alınan şahıslara yöneliktir. Hükmün konusu, duruşma sonucuna göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir.
İddianamede anlatılan olay hükmün konusudur. Dava konusu yapılmayan bir eylem nedeniyle yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
İddianame bir suç için yargılamanın başlayabilmesini sağlayan dava şartıdır.
Öte yandan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.07.2013 tarih ve 2012/2-1518 esas-2013/154 karar sayılı ilamında da değinildiği üzere, Ceza muhakemesi yapılabilmesi için bir takım "olmazsa olmaz" (sine qua non) şartlar aranır. Muhakeme yapılmasına engel olan bu şartlardan birisi "Non bis in idem" olarak ifade edilen, hüküm veya açılmış dava bulunmamasıdır.
Kanunlarda açıkça yazılı olmadan da yaşayan bir hukuk normu olarak uygulanan, doktrinde de kabul olunan ve muhakeme hukukunun ana ilkelerinden olan "Non bis in idem" ilkesi 1412 sayılı CMUK"nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir", 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nun "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesinin yedinci fıkrasında ise; "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilecektir.
Bu açıklamalar ışığında,
Yakınan ...’ın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma neticesinde; Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2009 tarih 2008/7500 soruşturma 2009/397 esas ve 2009/158 iddianame numarası ile müşteki ..."a yönelik 28.09.2008 suç tarihli olay için sanık ... hakkında yaralama ve hakaret suçundan dava açıldığı, UYAP bilgilerine göre Kırıkkale 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.02.2011 gün 2009/127 Esas 2011/160 Karar sayılı ilamı ile yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hakaret suçundan ise beraat kararı verildiği, bu kararın 05.07.2011 tarihinde kesinleştiği,
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı soruşturma kapsamında 04.02.2009 tarihinde sanıklar ..., ... ve ... hakkında müştekiye yönelik tehdit, hakaret ve kasten yaralama, iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçları ile sanık ... hakkında ise tehdit ve iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan Ek Kovuşturmaya Yer olmadığına ilişkin karar verildiği ve bu karara karşı herhangi bir itiraz yoluna gidilip gidilmediğinin ve/veya bu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin dosyadan anlaşılamadığı,
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı 26.10.2009 gün 2009/8690 soruşturma, 2009/3007 esas ve 2009/97 iddianame numarası ile 10. olay olarak sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında müşteki ... isimli şahsı darp edip tehdit etmekten eylemlerine uyan TCK’nun 86/2, 106/1-2-c-d, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması için açılan dava da Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2009 gün 2009/198 esas, 2009/163 karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca sanıklar hakkında aynı maddelerden cezalandırılması istemi ile dosyanın gönderildiği ... 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2013 gün 2010/6 esas ve 2013/69 karar sayılı
ilamı ile temyize konu sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında TCK.nın 150/1. maddesi delaleti ile 106/2-c, 62. maddesi kapsamındaki “tehdit” suçu kabulle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.10.2009 gün 2009/8690 soruşturma, 2009/3007 esas ve 2009/97 iddianame ile Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2009 gün 2009/198 esas, 2009/163 karar sayılı görevsizlik kararında yukarıda belirtilen ek takipsizlik kararının CMK"nın 172-173. maddelerine göre ortadan kaldırıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği gibi bu yönde hukuki bir sürecin başladığı da açıklanmamıştır.
Usulüne uygun olarak tanzim edilen iddianame ile açılan kamu davası, bir suç için yargılamanın başlayabilmesini sağlayan dava şartıdır. Şayet şahıslar hakkında kesinleşmiş takipsizlik kararı varsa, yeni delil ortaya çıkmadıkça ve/veya takipsizlik kararı kaldırılmadıkça aynı konu ile ilgili bir kamu davası açılamayacağından şahısların hukuki süreçten bahsederek baskı altında tutulmamaları gerekir.
Yine sanık hakkında aynı konu ile ilgili iddianame ile dava açılmış yargılama devam ediyor ya da sonuçlandırılmış ise 5271 sayılı CMK"nın 223/7. madde ve fıkrası çerçevesinde mükerrer dava söz konusu olacağından mahkemenin kendince farklı yorumlar getirerek yargılama yapması hak ihlallerini oluşturur.
Hal böyle olunca, öncelikle Kırıkkale 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.02.2011 gün 2009/127 Esas 2011/160 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında yaralama suçundan kesinleşen hüküm ve yine ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın akıbeti araştırılıp, kesinleştiklerinin belirlenmesi halinde yukarıda belirtilen daha önceden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar Cumhuriyet Başsavcılığınca 5271 sayılı Yasa"nın 172/2. maddesi uyarınca yeni delillerin ortaya çıkması halinde ve/veya olağanüstü kanun yolu ile kaldırılmadıkça aynı konuda adı geçen sanıklar hakkında kamu davası açılmasının mümkün olmadığı dikkate alınmadan ve/veya bu usulü hataların giderilip giderilmediği ise duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan yargılamaya devamla, kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesine göre yaralama ve tehdit suçunun birbirinin içerisinde erimeyeceği düşünülmeden yaralama suçundan kesinleşmiş hüküm bulunduğu halde TCK’nın 150/1. maddesine yanlış anlam verilerek ve ek savunma hakkı dahi tanınmadan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik yağmanın daha az cezayı gerektiren tehdit suçundan hüküm kurulması,
d-Kabule göre de, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp iştirak halinde münferiden işlendiği kabul edildiği halde, bu suçtan kurulan hükümde TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması,
7-Sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçu bakımından;
Mağdur ..., 17.04.2008 günü kendisine ait kuaför dükkanının önünde sanık ... ve arkadaşlarının gürültü yapıp sinkaflı konuşmalarından müşterilerinin rahatsız olması üzerine sanık ...’nin yanına giderek “.. arkadaşlarına söyle gürültü yapmasınlar, bayan müşterilerim var rahatsız oluyor” dediğini, ... ve arkadaşları olan isimlerini sonradan öğrendiği ...isimli şahıslarla tartıştıklarını, sanık ...’nin kendisine hitaben “Sen beni tanıyon mu ben ...’ın yeğeniyim” demek suretiyle tehdit ettiği iddia edilmiş ise de, buradaki söz ve/veya söylemlerin ne şekilde tehdit suçunun unsurlarını içerdiği ve/veya bu söz veya söylemlerin tehdit kast ve iradesini taşıyıp taşımadığı hususu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
8-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ... Bütün"e yönelik tehdit suçu bakımından;
Mağdur ... Bütün"ün 16/03/2009 havale tarihli dilekçesinde özetle; 12.03.2009 gecesi ve ondan önceki günlerde 05422800983 numaralı telefonunun gizli numarayla aranarak tehdit ve sapıklık yapıldığını, 14.03.2009 günü 19:30 sıralarında bir şahsın bıçakla önünü keserek “daha önce uyardım, akıllı ol seni öldürürüm bu son ihtarım” diyerek kendisini tehdit ettiğini, bu kişinin kim olduğunu bilmediğini, eşi ..."ün cezaevinde olduğunu, eşinin arkadaş çevresi ve düşmanları tarafından yapılmış olabileceğini düşündüğünü, hayatından endişe ettiği için bu kişinin tespit edilip cezalandırılmasını istediğini beyan ettiği,
Mağdur ... Bütün"ün 16/03/2009 tarihli savcılık ifadesinde özetle; eşi ...’ün cezaevinde olduğu için kendisinin iş bularak çalışmaya başladığını ancak eşinin ailesinin çalışmasını istemediğini, kayınvalidesi ...ün kendisinin evine bir kısım yakınları ile gelerek “sen evden çıkmayacaksın, dışarıya adımını atmayacaksın, çalışmayacaksın” diye sözler söylediğini, 11.03.2009 günü saat 00:38 sularında kendisinin kullandığı.....numaralı telefonuna gizli numaradan erkek sesli bir şahsın telefon açarak tehdit vari ve ağza alınmayacak sapıklık içeren sözler söylendiğini, 14.03.2009 günü saat 19:30 sularında evine giderken ...civarında daha önce hiç görmediği 23-24 yaşlarında bir erkek şahsın arkadan kendisine seslenip elindeki bıçağı göstererek “daha önce uyardım, akıllı ol, seni öldürürüm, son ihtarım” diyerek kendisini tehdit edip gittiğini, ilk defa gördüğü bu şahsın eşinin arkadaşları ya da akrabalarından biri olabileceğini, olay nedeniyle ..’dan şikayetçi olmadığını, kendisini tehdit edip, cinsel tacizde bulunan şahsın cezalandırılmasını istediğini beyan ettiği,
Mağdur ... Bütün"ün 06/04/2009 tarihli kolluk ifadesinde özetle; Kendisinin eşi ...’den ayrılmak için avukata vekalet vererek boşanmak istediğini, eşinin dışarıdaki işlerini ...’ın takip ettiğini, 06.04.2009 günü saat 12:00 sıralarında kendisi .. adlı işyerinde çalışırken tanımadığı bir şahsın işyerine gelerek kendisini çağırdığı ve kendisine hitaben “attığın adımlara dikkat et, akıllı ol, seni bitiririm, çok fazla zıplıyorsun, fazla zıplama kafanı
./..
koparırım, bundan sonra kendine dikkat et” şeklinde sözler söyleyerek kendisini tehdit edip ayrıldığını, birkaç dakika sonra ...’ın işyerine gelerek “boşanma dilekçesi verdiğini ...’ün avukatı vasıtası ile öğrendiğini, ne yapmaya çalıştığını, çok fazla zıpladığını, aynı şekilde ayağını denk almasını, yoksa olacakları düşünmesi gerektiğini” söyleyerek kendisini tehdit ettiğini, daha sonra ... ayrılırken kendisi gelmeden hemen önce tehdit eden şahıs ile birlikte ayrıldıklarını, eşi ...’ü bu şahısların çok kullanmaya çalıştığını ancak eşinin bu şahısların birçok teklifini reddettiğini, eşinin özellikle ...’ın yanında ekmek dağıtım işlerinde çalıştığını, kendisini de tutuklu ...’ın bütün işlerini takip eden ...’ın tehdit ettirdiğini, bu şahısların deşifre olmamış dışarıda birçok serseri tipli adamı bulunduğunu, kendisinin bildiği dışarıda olan ..., ..., ... ve en son kendisini tehdit eden ... isimli şahıslar olduğunu, işyerine gelerek kendisini tehdit eden ismini bilmediği şahıstan ve ...’dan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği,
Mağdur kendisini telefonla arayarak rahatsız eden ve bıçak çekmek suretiyle kendisini tehdit eden şahıs olarak temyizin konusu olmayan ..."ı teşhis ettiği ve bu şahıs hakkında mağdur ... Bütün"ü tehdit etmek suçundan Kırıkkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.07.2009 gün 2009/337 esas ve 2009/571 karar sayılı ilamı ile beraat kararı verilerek kesinleştiği,
24/02/2010 tarihinde Talimat Mahkemesinde vermiş olduğu ifadesinde; Kendisinin yaklaşık 10 yıldır Kırıkkale’de ikamet ettiğini, 6 yıldır ... ile evli olduğunu, bir yıl önce eşinin cezaevine girdiğini, ...’ın yanında 3-4 kişi ile birlikte evini bastığını, kendisinin bir şeyler bildiğini ve anlatacağını düşünerek tehdit ettiklerini, eşinin bu şahıslarla ortak çalıştığını, cezaevine düşünce bu şahıslara vekalet verdiğini iki araba ve çay ocağını sattıklarını kendisine de para vermediklerini, birkaç kez daha evine gelerek konuşmaması için tehdit ettiklerini, tanımadığı bir çocuğunda başka bir tarihte kendisine bıçak çekerek kimseden şikayetçi olmamasını istediğini, ... ve arkadaşlarının telefonla arayarak birkaç kez tehdit ettiklerini, bu yönde şikayetçi olduğunu, bunu takiben ... ve yakınlarının daha çok tehdit etmeye başladıklarını, eşinin de şikayetçi olması halinde kendisinden boşanacağını söylediğini, bu şahıslardan korktuğu için şikayetçi olmadığını, katılmak istediğini beyan etmiştir.
Mağdurun olayın akabinde kollukta alınan ifadelerine göre, kendisine yönelik eylemlerde sanıklar ... ve ..."ın yer aldığı ya da yönlendirdiğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı, mağdura yönelik tehdit eylemini sanık ... ile temyizin konusu olmayan ... tarafından bireysel olarak işlendiğinin ileri sürülmesi karşısında, mağdurun mahkeme aşamasında değişerek gelişen ifadelerine hangi nedenlerle üstünlük tanındığı karar yerinde denetlenebilir şekilde açıklanıp tartışılmadan, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ... Bütün"e yönelik tehdit suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, sanık ... hakkında ise temel ceza belirlenirken, 5237 sayılı Yasanın 106/2-(c) bendi ile uygulama yapılması ile yetinilmesi gerekirken yasal koşulları bulunmadığı halde aynı Yasa"nın 106/2- (d) bendine de yer verilerek uygulama yapılması,
9-Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, katılan ......"ya yönelik iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan sanık ... hakkında, mağdur ... ..."ye yönelik yağma suçundan sanık ... ve bu suçtan bağlantı nedeniyle sanıklar ... ve .. hakkında, mağdur ..."a yönelik tehdit suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümler bakımından ise diğer yönleri incelenmeksizin, bu hükümler dışındaki suçlardan kurulan hükümler bakımından esaslı olarak incelenen kararın açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları bakımından sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.