Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1065
Karar No: 2018/2178
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/1065 Esas 2018/2178 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/1065 E.  ,  2018/2178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ilave tediye ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve diğer sosyal ve mali haktan doğan işçi alacaklarının faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; Müvekkilinin 1993 yılında ... Belediyesinde işçi olarak çalışmaya başladığını, ilk bir yıl boyunca Belediye"nin park ve bahçelerinde bahçıvanlık yaptığını, bu işin yanında da talimatı verilen her türlü işi itirazsız yerine getirdiğini, itfaiyede nöbet tuttuğunu, sulama, kanalizasyon gibi ağır işlerde mesaiye uyulmaksızın yer yer geceleyin de çalıştırıldığını, 1994 yılında rızası ve onayı alınmaksızın hatta haberi dahi olmaksızın SSK kaydının ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığına kağıt üzerinde aktarıldığını, ancak müvekkilinin yaptığı işin şekil bakımından değişmediğini, Belediyeye ait işyerlerinde Belediye ye bağlı olarak Belediye amirlerinin buyruk ve talimatlarına göre istenilen işi yaptığını, ilk yıl bahçıvanlık, park, bahçe sulaması işinde yazın her gün üç saatten fazla ilave sürede çalışan müvekkilinin hafta tatillerinde çöpçülük yaptığını, kışın belediyeye ait içme suyu kaloriferini yaktığını, akşam sekiz-beş vardiyasında yaktığını ve Cumartesi Pazar dinlenmeden bu işe devam ettiğini, Belediyenin tertiplediği kiraz ve güreş şenliklerinde geceli gündüzlü çalışarak zemin çimlemesi, sulaması, misafirlerin oturma yerlerinin tanzimi işlerinde çalıştırıldığını, Belediye ye ait açık pazar yerinde çalıştığını, fazla mesai ücreti, genel tatil çalışması ücretinin ödenmediğini, ayrıca Belediye ye ait İtfaiye de geceli gündüzlü nöbet tuttuğunu iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ilave tediye ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve diğer sosyal ve mali haktan doğan işçi alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili özetle; dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini talep etttiğini,davacının ... Belediye Başkanlığında çalışmadığını, ... Çiftçi Malları Koruma Dairesi Başkanlığında çalıştığını, aylık maaşının ve sigorta primlerinin ... Çiftçi Malları Koruma Dairesi Başkanlığınca yatırıldığını, davacıyı işten çıkaran kurumun ... olduğunu, açılan davadan ..."nın sorumluluğunun olmadığını, ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacının günlük 8 saat iş mesaisi uygulamasının mevcut olduğunu, öğle yemeği zamanında iş bırakıldığını ve günlük 1,5 saat öğle tatili yapıldığını, Cumartesi günü de öğle saat 12,00"ye kadar yarım gün mesai yapıldığını, dini ve milli bayramlarda da tatil yapıldığını, davacının talep ettiği gibi fazla çalışma mesaisi, dini ve milli bayram tatilleri alacaklarının olmadığını, belediye de çalışanların yıllık ücretli izin haklarından da yararlandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Diğer davalı ... adına duruşmalara katılan olmamış yazılı bir cevap da verilmemiştir
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 2014/14940 Esas - 2015/1543 Karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak;
    “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297.nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.(Hukuk Genel Kurulu-2007/14-778 E, 2007/611 K sayılı kararı).
    Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu yazım tekniği, usul ve yasaya aykırıdır.
    Mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    II- Kabule göre de;
    1-Davacı vekili tarafından kıdem tazminatı dışındaki alacakların yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş mahkemece de, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Ancak yasa gereği bu alacakların faiz türü, en yüksek banka mevduat faizidir. Bu alacakların taleple bağlı kalınarak en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken doğrudan yasal faize karar verilmesi hatalıdır.
    2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve fazla mesai alacağı yönünden talebin tamamen reddine karar verilmiştir.
    Yargılama giderlerinin aleyhine hüküm kurulan taraftan alınacağı, her iki tarafında kısmen haklı çıkmaları durumunda yargılama giderlerinin mahkemece haklılık oranında taraflar arasında bölüştürüleceği HMK’un 326.maddesinde düzenlenmiştir. Yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu ise aynı yasanın 323.maddesinde sayılıdır. Bu madde hükmü gereği taraflarca yapılan yargılama giderleri hakkında kabul ve ret oranına göre bir hüküm kurulması ve davalı yararına avukatlık ücretinin de hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde, tüm masrafların davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması da doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur
    Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmış ve davanın kısmen kabülüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Gerekçeli karar başlığında, dava tarihinin 28/03/2013 yerine 10/08/2015 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    3-Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde hafta tatili ücreti talebinde bulunmuş ve bu iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda, ayda bir hafta tatilinde çalışıldığı kabul edilerek hafta tatili ücreti hesaplanmış ve bu talep hüküm altına alınmış ise de, dinlenen davacı ve davalı taraf tanıklarının anlatımlarına göre hafta tatili günlerinde çalışma iddiası ispatlanamamıştır. Koşulları oluşmayan ve tanık dışında başkaca bir ispat vasıtasıyla da ispatlanamayan hafta tatili ücreti talebinin kabulü hatalıdır.
    Davacı dava dilekçesi ve ayrıştırma dilekçesi ile 500,00 TL. hafta tatili ücreti talep etmiştir.
    Davacı 24/01/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile, hafta tatili ücreti talebini 21.955,97 TL. ye arttırmış, daha sonra aynı talebi ikinci kez ıslah ederek, 3.233,38 TL. ye düşürmüştür.
    HMK’nun 176/2. maddesi uyarınca aynı davada, ıslah sadece bir defa yapılabileceğinden, davacının 24/04/2014 tarihli ikinci ıslah talebi geçersizdir. Kaldı ki davacının bu dilekçesi ıslah değil, talep azaltma, başka bir deyişle kısmi feragattir.
    Bu nedenle reddi gereken hafta tatili ücreti alacağı davacının 24/01/2014 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm altına alınmalı ve buna bağlı olarak reddedilecek miktar vekil ile temsil edilen davalılar lehine hükmedilecek vekalet ücretinde dikkate alınmalıdır.
    4-Yukarıdaki bozma sebebinin, hükmolunacak yargılama giderlerine etkisi de gözden kaçırılmamalıdır.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi