11. Hukuk Dairesi 2016/8320 E. , 2018/1396 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.05.2016 tarih ve 2015/700-2016/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının yaklaşık 17 sene müvekkiline ait tuğla fabrikasının müdürlüğünü yaptığını, kendisine duyulan güven nedeniyle vekaletname ile nakliye faturalarına münhasır olarak 2.000 TL"ye kadar çek keşide etme yetkisinin verildiğini, bundan başka geniş yetkileri haiz üst düzey yönetici olarak çalıştığını, davalının mal ve hizmet almadığı bir kısım firmalara ödeme yaptırarak hem bu firmalara hem de kendisine menfaat sağladığını, bu eylemler nedeniyle ilgili şirketler ve davalı hakkında ayrıca dava açıldığını, gerçek bir alışverişe dayanmadan düzenlenen faturalar nedeniyle vergi dairesine düzeltme beyannameleri verildiğini, bu düzeltmelere bağlı olarak müvekkil şirkete tahakkuk ettirilen 19.634,69 TL gecikme zammının ödendiğini, davalının hukuken ticari vekil sıfatını taşıdığını, yaptığı işlemlerin temsil yetkisi kapsamında kaldığını, davalının bu temsil yetkisini kötüye kullandığını ileri sürerek 19.634,69 TL"nin zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın iş mahkemelerinin görevine girdiğini, müvekkilinin şirketi borçlandırma, ödeme, alım satım yetkisinin ve ticari vekil sıfatının bulunmadığını, sadece personelin sevk ve idaresinden sorumlu olup nakliye işleri için 2.000 TL"ye kadar çek keşide etmekle yetkilendirildiğini, şirket temsilcileri ve hissedarlarının talimatlarına göre hareket ettiğini, ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, ortak, yönetim kurulu başkan ya da üyesi, üst düzey yönetici sıfatlarının bulunmadığı, davacı şirkette hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalıştığı, tacir sıfatı taşımadığı, davanın, davalının hizmet sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davacı işveren şirketi zararlandırdığı iddiasından kaynaklandığı, bu durumda olaya 4857 sayılı İş Kanunu"nun uygulanması gerektiği, İş Kanunundan kaynaklanan davaların İş Mahkemelerinin görevine girdiği, görev hususunun dava şartları arasında sayıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli Konya İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
-/-
Davacı taraf dilekçesinde davalı ..."nin üst düzey yönetici ve müdür olarak görev yaptığını belirtmiş, buna ilişkin olarak da 05.08.2009 tarihli vekaletnameyi ibraz etmiştir. Vekaletnamede davalı ..."nin şirket müdürlerinden olduğu ve müşterek imza ile nakliye işleri ile ilgili olarak 2.000 TL"ye kadar çek tanzim etmeye yetkisinin bulunduğu yazılıdır. Anonim şirketlerde bir kişinin 6102 sayılı TTK"nın 367. maddesi uyarınca icracı müdür olarak görevlendirilmesi halinde bu kişinin şirket ile aynı zamanda işçi-işveren ilişkisinin bulunması onun şirketin zararlandırıcı eyleminden kaynaklanan sorumluluğunun aynı yasanın 553. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gereğini ortadan kaldırmayacağından mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının TTK"nın 367. maddesi uyarınca icracı müdür olarak görev yapıp yapmadığı belirlenip sonucuna göre görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve gerekçeyle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....