
Esas No: 2020/3508
Karar No: 2022/1873
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3508 Esas 2022/1873 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2020/3508 E. , 2022/1873 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 3. İş Mahkemesi
Dava, eksik ödendiği iddiası ile yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti ve fark aylıkların davalı kurumdan yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince; davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile yerine davanın reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1998-2000 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında, 2000-2013 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunu, davacının 1.7.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu ve kurumca yaşlılık aylığı bağlandığını, davalı kuruma yüksek prim ödediğini, ancak bağlanan yaşlılık aylığının düşük olduğunu, davacının son basamağının 8 olarak hesap ekstresinde gözüktüğünü ve maaşın düşük olmasında basamağın düşük olmasının etken olduğunu, davacının hizmet süresine göre basamak intibakının yapılması gerektiğini, gerçek basamağının intibak ettirilerek tespit edilmesi halinde maaşının da yüksek olacağını beyan ederek, Müvekkilinin aylık başlangıç tarihindeki net aylığının (ek ödeme eklendikten sonra) olması gereken gerçek basamağın tespiti ile gerçek alması gereken yaşlılık aylığı maaş miktarının tespitine ve müvekkiline eksik ödenen maaşları için yasal faizleri ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 1.6.1998 -3.10.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı kanuna göre sigortalılığının bulunduğunu, 4.10.2000 tarihinde 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının başlatıldığını ve yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu 1.6.2013 tarihine kadar devam ettiğini, davacının bu tarihte basamağının 8.gelir basamağı olduğunu, davacının 5510 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden önce 2926 sayılı kanuna göre olan hizmet sürelerini bildirmediğinden aynı tarihte son basamağı 8 inci basamak olduğundan yaşlılık aylığının da 8 inci basamaktan bağlandığını, kurumlarınca yapılan işlemlerin usul ve yasalara uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının 01.06.1998-03.10.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında zorunlu bağ-kur sigortalısı olduğu, ayakkabıcılık faaliyeti nedeniyle vergi kaydının 01.01.1999 tarihinden itibaren başladığı, 04.10.2000 tarihinden itibaren zorunlu bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının giriş bildirgesinde gelir basamağının "1" olarak seçtiği, kurumca davacıya yazılan 08.01.2001 tarihli yazıda tescil basamağının "1" olduğunun bildirildiği davacının 22.05.2013 tarihli tahsis talebine istinaden birleştirilen hizmetleri üzerinden 01.06.2013 tarihinden itibaren 8. Gelir basamağı esas alınarak net 536,47 TL aylık bağlandığı anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı yasanın değişik 50 ve 51. Maddeleri olup, 51. Madde ile "sigortalı bu kanuna göre sigortalılığının başladığı tarihte 50. Maddede belirtilen aylık gelir basamaklarının ilk 12 basamağından dilediğini seçer ve en geç 3 ay içerisinde bildirir, 3 ay içinde seçmemesi halinde 1. Basamağı seçmiş sayılır. Ancak diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek sureti ile belirlenir" düzenlemesi getirilmiştir. Buna göre davacının zorunlu bağ-kur sigortalılığının başladığı tarihten önce diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamındaki hizmetlerinin nazara alınması ile tescil basamağının buna göre intibak ettirilmesi zorunlu olup, 12. Basamaktan yukarısına intibak ettirilmesi için sigortalının rızasının veya istekte bulunmasının gerekmediği, kurumca resen intibakının yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacının 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının başladığı 04.10.2000 tarihinden önce 2 yıl 4 ay 2 gün, 2926 sayılı yasa kapsamında hizmeti bulunmakla ilk 12 basamakta 1 yıl bekleme süresi esas alınarak 2 yıl için 2 basamak verilerek ve daha sonra geri kalan sürede de 2 yılda bir basamak yükseltileceği kabul edilerek ve daha sonra 4 ay 2 gün kıdem süresi olduğundan 2. Basamakta bekleme süresini doldurduktan sonra 3. Gelir basamağına intibak ettirilmesi gerekmekte olup, kurumun bu konudaki işlemin 51. Maddeye uygun olmadığı belirlenmiştir. Davacının tescil basamağının 3. Basamak olarak kabul edilmesi ve 52. Maddeye göre 01.08.2008 tarihinde 11. Gelir basamağına yükseltilmesi ve bu basamaklardaki bekleme süresi ile bu basamakların gelir tablosundaki karşılıkları üzerinden yaşlılık aylığının hesaplanması gerektiği tespit edilmiştir. Davacının tescil basamağı 3 kabul edilerek ödenmesi gereken prim aslı borcu 06.04.2015 tarihinde 2.585,00 TL olarak ödenmiş olup davacının Mayıs 2015 tarihindeki aylığı 655,97 TL olarak ve aylık başlangıç tarihindeki aylığı net olarak 537,79 TL olarak hesaplanmıştır. O halde davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, Dava öncesinde 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olması nedeniyle 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil basamağının ve yaşlılık aylığına esas basamağının yeniden tespiti ve yaşlılık aylıklarının yeniden belirlenmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, 04.10.2000 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak 1. basamaktan tescil edilen davacının, 01.11.201 tarihinde 2. Basamağa, 01.11.2007 tarihinde 8. Basamağa yükseltildiği, 23.05.2012 tarihli dilekçesi ile prim tevkifatlarına istinaden 2926 sayılı Yasa kapsamında tescil talebinde bulunduğu, bunun üzerine Kurum tarafından 01.06.1998 ile 03.10.2000 tarihleri arasında 2 yıl 4 ay 2 gün 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık verildiği, 22.05.2013 tarihli tahsis talebi üzerine birleştirilmiş hizmetleri üzerinden 1479 sayılı Yasa kapsamında 8. Basamaktan aylık bağlandığı anlaşılmıştır.
5458 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ve 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 27. madde hükmünde, 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan sigortalıların 31/12/2007 tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmek zorunda oldukları, bu tarihten sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgelerin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı, anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespitinin yapılarak ve geriye dönük prim borçlarının hesaplanacağı belirtilmiş, 5724 sayılı Kanunun 28. maddesi ile bu maddedeki başvuru süresi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar uzatılmıştır.
6385 sayılı Kanunun 11. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren, “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti” başlığını taşıyan Ek 8. Maddede ise “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 1.10.2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir.
Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen düzenleme ve açıklamalar ışığında, 01.10.2008 tarihine kadar belgelerin ibraz edilmemesi halinde, geçmişteki farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmadığından (Yargıtay 10. HD'nin 22.10.2018 tarih ve 2016/4401 esas ve 2018/8322 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.) davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili ise, intibak işleminde kurum hatası bulunması nedeniyle davacının ödeme tarihi değil, ilk talep tarihinden itibaren maaşının yeni duruma göre hesap edilmesi gerektiği ve alınan bilirkişi raporlarında hesaplama tekniğinin de yasaya aykırı şekilde belirlenmesi nedeniyle sonuç miktarın hatalı olduğunu belirtmiş, kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Somut olayda, 04.10.2000-22.05.2013 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan davacının, 2011 yılında yapılan tescille, 01.06.1998- 03.10.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının bulunduğu ve 22.05.2013 tarihli tahsis isteminden sonra Kurumca 8. basamaktan yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık sürelerinin yaşlılık aylığının belirlenmesinde esas alınan basamak tespitinde nazara alınıp alınmayacağı noktasındadır.
1479 sayılı Kanun'un 51. maddesinin 3. fıkrasında, “Ancak diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler geldikleri sosyal güvenlik kurumundaki prime esas ücretin veya keseneğe esas derecelerin en yakın olduğu basamağı seçmiş sayılırlar.” hükmüne yer verilmiş iken, anılan hüküm 14/4/1982 tarih ve 2654 sayılı Kanun'un ile “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler, İş Kanununa göre tespit edilmiş ve tescil tarihinde geçerli asgari günlük ücretin aylık tutarının karşılığı olan basamaktan daha düşük basamak seçemezler.” şeklinde, 20.06.1987 tarihli ve 3396 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile yapılan değişiklik ile de, “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler, bu Kanunun 50'nci maddesinde belirtilen aylık gelir basamaklarından, diğer sosyal güvenlik kurumlarında geçirdiği süre intibak ettirilmek suretiyle en yakın basamaktan aşağısını, onikinci basamaktan yukarısını seçemezler.” şeklinde değiştirilmiş, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı KHK ile anılan maddede yapılan değişiklikle, ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirleneceği hüküm altına alınmış, Anayasa Mahkemesinin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile 619 sayılı KHK’nın iptali sonrası 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik anılan fıkrada, “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tâbi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
1479 sayılı Kanun'un 51. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Gerek Bağ-Kur ve gerekse diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamından çıkarak yeniden Bağ-Kur Kanunu kapsamına girenlerin evvelce Bağ-Kur’a fiilen prim ödemiş oldukları son basamak üzerinden sigortalılıkları devam eder.” hükmüne yer verilmiş iken, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı KHK ile anılan maddede yapılan değişiklikle, bu Kanun kapsamından çıkarak, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olduktan sonra tekrar bu Kanun kapsamına girenlerin basamaklarının, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile 619 sayılı KHK’nın iptali sonrası 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik anılan fıkrada, “Bu Kanun kapsamından çıkarak, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olduktan sonra tekrar bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
5458 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ve 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 27. madde hükmünde, anılan Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan sigortalıların 31.12.2007 tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmek zorunda oldukları, bu tarihten sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgelerin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı, anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespitinin yapılarak ve geriye dönük prim borçlarının hesaplanacağı belirtilmiş, 5724 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile bu maddedeki başvuru süresi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar uzatılmıştır. Geçici 27. madde hükmünü göz önüne aldığımızda, 01/10/2008 tarihine kadar sigortalılar tarafından belgelerin ibraz edilmemesi halinde, geçmişteki farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı sonucuna varılmaktadır. Anılan maddede, “bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları hesaplanır.” hükmüne yer verilmiş ise de, farklı sosyal güvenlik kurumlarının Geçici 27. maddenin yürürlüğünden sonra 20.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanun ile birleştirilmiş olması ve bu hali ile Geçici 27. madde metninde geçen “Kurum” tabirinden 1479 ve 2926 sayılı Kanun'a tabi sigortalıları kapsayan Bağ-Kur’un anlaşılmasının gerektiği açık olup bu halde aynı Kurum bünyesinde bulunan 2926 ve 1479 sayılı Kanun'a tabi sigortalıların sigortalılık sürelerinin basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmekte, farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılık sürelerinin (506, 5434,2925 sayılı Kanunlar) ise, Geçici 27. maddenin yürürlük tarihi olan 01.04.2006 tarihine kadar Bağ-Kur kayıtlarına geçmiş olması yada anılan maddede öngörülen son başvuru tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar sigortalı tarafından Kuruma bildirilmiş olması halinde basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Burada intibakı sınırlandıran 5510 sayılı Kanun'un Ek 8. maddesi hükmünü de göz önünde bulundurmak gerekir. 6385 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'a eklenen ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren, “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti” başlığını taşıyan Ek 8. maddede “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 01.10.2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir.
Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü öngörülmüş olup anılan hükmün gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, intibak sonucu oluşan prim borcu nedeni ile af, tecil, taksitlendirme ve yapılandırma uygulamalarından yararlanan sigortalıların mağdur olmalarını engelleme amacı ile getirilmiştir.
Yukarıda zikredilen her iki Kanun maddesi birlikte değerlendirildiğinde ise, 01.10.2008 tarihi sonrasında kesinleşen mahkeme kararı ve benzeri sebeplerle Kurum kayıtlarına geçen anılan tarih öncesi sigortalılık sürelerinin basamak tespitinde nazara alınamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Buraya kadar basamak intibakında değerlendirilmesi gereken sürelere yönelik yapılan açıklamalardan sonra, basamakların tespitinde esas alınması gereken ilkeler üzerinde de durmakta fayda vardır.
Bilindiği gibi 2926 sayılı Kanunun 33 ve 35. maddelerinin ilk halinde sigortalıların ödeyecekleri primlerin 12 basamaklı gelir tablosuna göre belirleneceği, basamakta bekleme süresinin 2 yıl olduğu, yazılı taleple ve prim ödemeye bağlı basamak yükseltileceği öngörülmüştür
04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle basamak sayısı 24’e çıkarılarak basamakta yükselme için Sigortalının ilk oniki basamakta bekleme süresinin bir onüçüncü basamaktan itibaren her basamakta bekleme süresinin ise iki yıl olduğu, ilk onbir basamakta sıra itibarıyla basamak yükseltilmesi, prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın Kurumca yapılacağı, onikinci basamaktan itibaren basamak yükseltilebilmesi için, sigortalının yazılı talepte bulunması ve talep tarihinden önceki dönem sonu itibarıyla prim ve diğer borçlarını ödemiş olmasının şart olduğu belirtilmiş, anılan KHK’nın 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile iptal edilmesi sonrası ise de 28.01.2004 tarihinde yayınlanarak 08.08.2001 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5073 sayılı Kanun ile aynı yönde düzenlemeler yapılarak bu düzenlemelerin yürürlüğü bütçe kanunları ile 01.10.2008 tarihine kadar uzatılmıştır. Bilindiği üzere kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi, kural olarak, her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.
Belirtilmelidir ki Geçici 27. madde metninde geçen “Kurum” tabirinden 1479 ve 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalıları kapsayan Bağ-Kur’un anlaşılmasının gerektiği açık olup bu halde aynı Kurum bünyesinde bulunan 2926 ve 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalıların sigortalılık sürelerinin anlaşılması ve ek 8. maddenin 2926 ve 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılık süresinin söz konusu olduğu durumlarda uygulanamayacağı, ne var ki farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılık sürelerinin (506, 5434,2925 sayılı Kanunlar) bulunması durumunda uygulanması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Hal böyle olunca, davacının 01.06.1998—03.10.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının, çalışmaların geçtiği dönemlerde yürürlükte bulunan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde, 2926 sayılı Kanuna tabi olarak bağlanan aylıkta basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmektedir.
O halde, 01.06.1998—03.10.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı dikkate alınarak, davacının 04.10.2000 tarihi itibari ile tescil basamağının hangi basamak olması gerektiği Kurumdan sorulmalı ve devamında intibak sonucunda oluşacak prim borcu Kurumdan sorularak belirlenmeli ve borcun ödenmesi için davacıya süre verilmeli, sonrasında ise, bu basamaklara göre başlangıçtan itibaren tahsisi gereken yaşlılık aylığı tutarı Kurumdan sorularak tespit edilmeli, davacının Kurumca belirlenen basamak ve yaşlılık aylığı miktarına itiraz etmemesi halinde bu tutarlar esas alınarak ödemeyi takip eden aybaşından itibaren davacının aylığının yükseltilmesi gerektiği dikkate alınarak, hüküm kurulmalı, itiraz olması halinde ise denetime elverişli bir rapor aldırılmalı ve alınacak raporda kurum hesabından ayrılma yönleri belirlenmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen ilkelere uygun olmayan hesaplama yöntemi içeren bilirkişi raporu esas alınarak, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 15.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.