11. Hukuk Dairesi 2016/8120 E. , 2018/1394 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada ..... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/03/2016 tarih ve 2016/266-2016/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin hissedarı olduklarını, sulh ceza mahkemesi tarafından 22.12.2015 tarihinde şirkete kayyım atandığını, ancak kayyımların telekom sektöründe uzmanlıklarının bulunmadığını, 8 personeli bulunan şirkete 7 kişinin atanmasının şirkete mali açıdan zarar verdiğini, kayyımların görevde oldukları 3 ay boyunca vergileri ödemediğini, teamül hale gelen maaş artışının yapılmadığını, şirkete ait araçların şirketle ilgisi olmayan kişilere ve amaç dışında kulllandırıldığını, kayyımların şirket merkezini değiştererek rakip firmalarla aynı binaya taşındığını, şirketin banka hesaplarındaki paraların hiçbir borcu bulunmadığı halde başka bir şirketin hesabına aktarıldığını, şirketin iflasa sürüklendiğini, şirket olağanüstü genel kurulunda alınan tasfiye kararının tescil ve ilan talebinin davalı kurumca tescil başvurusunun yetkili kayyımlar tarafından yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, tasfiyeye giriş kararının ortaklar kurulunun münhasır yetkisine girdiğini, tescilinin başka bir organın başvurusu şartına bağlanamayacağını, redde gerekçe gösterilen yönetmelik hükmünün TTK"nin 616. maddesine aykırılık taşıdığını ileri sürerek davalı kurum kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, TTK"nin 636. maddesinde genel kurula tanınan yetkiler ve bu yetkilerin devredilemezliği ilkelerinin kayyım atanmamış şirketler yönünden geçerli olacağı, genel kurul tarafından hukuka aykırı şekilde alınan fesih kararı ile ilgili olarak kimlerin Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunabileceği hususunun Ticaret Sicil Yönetmeliği"nin 22. maddesinde düzenlendiği, ortakların fesih kararı almasında yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, şirkete kayyım atandığı hallerde ortaklar kurulunun fesih ve tasfiye kararı alma yetkisi devam ettiğinden mahkemenin, şirketçe fesih kararı alınmasının hukuka aykırı olduğu yönündeki gerekçesi yerinde
.../...
değilse de Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 22. maddesi uyarınca temsilci sıfatı bulunmayan şirket ortaklarının tescil için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunamayacağına dair ret gerekçesi doğru olduğundan, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu gerekçe ile verilen kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....