18. Ceza Dairesi 2018/6862 E. , 2019/9208 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sövme suçundan sanık ..."ın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 482/2 ve 485/1. maddeleri uyarınca 5 gün hapis ve 72,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Selendi Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2009 tarihli ve 2008/130 esas, 2009/71 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle anılan hükmün açıklanmasına ve sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 482/2 ve 485/1. maddeleri gereğince 5 gün hapis ve 72,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Selendi Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/01/2017 tarihli ve 2016/179 esas, 2017/16 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesi"nin 17/04/2017 tarihli ve 2017/1978-4177 sayılı ilâmı ile benzer bir olayda da belirtildiği üzere, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suçun işlendiği tarih itibarıyla adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda dava zamanaşımı müessesesi 102. maddede düzenlenmiş olup, bu maddenin birinci fıkrasının dördüncü bendine göre; 5 yıldan fazla olmamak üzere düzenlenen hapis cezalarını içeren suçlar için olağan zamanaşımı süresi 5 yıl olarak öngörüldüğü, zamanaşımını kesen sebepler aynı Kanun"un 104/1. maddesinde, zamanaşımının kesilmesi halinde kesilme gününden itibaren zamanaşımının süresinin yeniden başlayacağı hükmü 104/2. maddesinde, uzatılmış yani olağanüstü zamanaşımı süresi ile ilgili düzenleme ise 104/3. maddede düzenlendiği ve buna göre 5 yıldan fazla hapis cezası öngörülmeyen suçlar için olağanüstü zamanaşımı süresi 7 yıl 6 ay olacağı nazara alındığında, somut olayda; sanığın itham olunduğu sövme suçu için öngörülen hapis cezası 5 yıldan az olduğu için olağan zamanaşımı süresi 5 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 6 ay olacağı ve suç tarihinin 27/04/2002 tarihi olduğu gözetildiğinde, ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi olan 05/10/2009 tarihi ila sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç tarihi olan 24/08/2012 tarihleri arasındaki 2 yıl 10 ay 19 günlük durma süresi de eklendiği halde, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezaların türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/1-4 ve 104/3. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında;
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
... sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda dava zamanaşımı müessesesi 102. maddede düzenlenmekteydi, bu maddenin birinci fıkrasının dördüncü bendine göre; beş yıldan fazla olmamak üzere düzenlenen hapis cezalarını içeren suçlar için olağan zamanaşımı süresi beş yıl olarak öngörülmüştü. Zamanaşımını kesen sebepler aynı Kanun"un 104/1. maddesinde, zamanaşımının kesilmesi halinde kesilme gününden itibaren zamanaşımı süresinin yeniden başlayacağı hükmü 104/2. maddesinde, uzatılmış yani olağanüstü zamanaşımı süresi ile ilgili düzenleme de 104/3. maddede düzenlenmekteydi. Buna göre beş yıldan fazla hapis cezası öngörülmeyen suçlar için olağanüstü zamanaşımı süresi yedi yıl altı ay olarak düzenlenmekteydi.
İncelenen somut olayda; tespit edilen iki hukuka aykırılıktan zamanaşımı sorununun öncelikle değerlendirilmesi gerekecektir. Sanığın itham olunduğu sövme suçu için öngörülen hapis cezası beş yıldan az olduğu için olağan zamanaşımı süresi beş yıl, olağanüstü zamanaşımı süresi ise yedi yıl altı ay olacaktır. Suç tarihinin 27/04/2002 tarihi olduğu nazara alındığında ve ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi olan 05/10/2009 tarihi ila sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç tarihi olan 24/08/2012 tarihleri arasındaki iki yıl on ay on dokuz günlük durma süresi de eklendiği halde, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun yürürlük ve uygulama şekli hakkında Kanun"un 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezaların türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/1-4 ve 104/3. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1) Selendi Asliye Ceza Mahkemesi"nden verilip kesinleşen 25/01/2017 gün ve 2016/179 esas, 2017/16 sayılı kararın BOZULMASINA,
2) Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca kararlardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında sövme suçundan açılan kamu davasından verilen cezanın kaldırılarak TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE,
3) Aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.