Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9101
Karar No: 2019/5500
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9101 Esas 2019/5500 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/9101 E.  ,  2019/5500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı,ilgili adresteki ofisin sahibi olduğunu ve bu ofisi 2013 Eylül ayından beri kullanmaya başladığını,ofisinin bulunduğu binanın kiralama işlerini organize eden dava dışı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş yetkilisinin kendisini arayarak ofisinin bulunduğu katı davalı şirketin kiralamak istediğini,kattaki diğer ofislerin boş olduğunu,kendisinin de ofisini boşaltıp boşaltamayacağını sorduklarını,yapılan görüşmeler sonucunda kendisine ait ofisin 2014 yılı Ocak ayından başlamak üzere 5+5 yıl süre ile ve ilk yıla ait aylık kiranın da 4.500,00 TL olması hususunda anlaşma sağlandığını,kendisinin de kredi çekerek aynı binadaki 73 no"lu ofisi satın aldığını,anlaşma metninin 2014 yılı Aralık ayında kendisi tarafından imzalanarak imzalanmak üzere dava dışı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş"ye bırakıldığını,ancak davalı şirketin 2013 yılı Aralık ayında hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeyi imzalamayacağını söyleyerek sözleşmeden tek taraflı döndüğünü,bu nedenle 73 no"lu ofisin kiraya verilemediği 3 aylık süre için aylık 4.500 TL" den toplam13.500,00 TL kira kaybının oluştuğunu, davalıya 4.500,00 TL bedelle kiraya verilen 73 no"lu ofisin 3.500,00 TL bedelle kira verilebildiğini, bu sebeple 57 aylık süre için toplam 57.000,00 TL kira kaybının oluştuğunu,davalıdan alacağı yıllık 54.000,00 TL kira bedelini alamadığından ödeme dengesinin bozulduğunu, bu sebeple 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, mahkemece kira akdinin kurulmadığının kabul edilmesi halinde ise sözleşmenin kurulacağı inancı ile hareket ederek yapmış olduğu harcama ve masraflardan davalının sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı,davacının kiralama konusunda dava dışı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş ile görüştüğünü, ancak yapılan görüşme ve piyasa araştırmasında talep edilen kiranın ve genel yönetim giderlerinin piyasa rayiçlerinin üstünde olması sebebi ile kiralamadan vazgeçildiğini, kendilerinin bu görüşmeler esnasında davacıya ve ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş"ne taahhütte bulunmadığını, davacı ile kira sözleşmesi yapılmadığını ve davacı ile mutabakata varılmadığını, kira sözleşmesi yapılması hususunda davacıya güvence verilmediğini, davacının iddia ettiği tüm hususları dava dışı ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş ile görüştüğünü ve bu şirketin maliki olduğu başka bir ofisi davacıya satma konusunda karar aldıklarını, davacı tarafından talep edilen kira parasının yüksek olduğunu, davalının sözleşme serbestisi ilkesi doğrultusunda talep edilen kiranın fazla olması sebebiyle söz konusu taşınmazı kiralamaktan vazgeçtiğini, davacının kurulmamış kira ilişkisine istinaden talepte bulunduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,davacı ile davalı arasında bir kira akdinin kurulmadığı, icap-kabul aşamalarının oluşmadığı, internette yapılan yazışmalarda sözleşmenin asıl unsurlarında anlaşılamadığı, bu sebeple kira sözleşmesinin yapılmadığının anlaşıldığı,alacak davasının konusunu oluşturan maddi ve manevi zarar ile davalının fiili arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
    Somut olayda;davacı ve davalı arasında yazılı bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı taraf söz konusu kira ilişkisini kabul etmemektedir. Bu durumda kira ilişkisinin varlığı ve koşullarının HUMK.’nun 288.maddesine uygun şekilde davacı tarafından ispat edilmesi gerekir. Davacı taraf kira sözleşmesinin varlığını yazılı delille ispat edememiştir. Ne var ki ,davacının delilleri arasında ‘’yemin ‘’ delili de yer aldığından ,davacıya iddiasını ispat noktasında yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla mahkemece,yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafa yemin teklif hakkının 6100 sayılı HMK’nun 225 vd. maddelerine uygun şekilde hatırlatılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi