22. Hukuk Dairesi 2012/19599 E. , 2013/6684 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacının, 12.03.2007 tarihinden itibaren davalı ... Şirketinde santral operatörü olarak çalışmaya başladığını, Şubat 2008"den Haziran 2008 sonuna kadar ... A. Ş. ve Temmuz 2008"den Kasım 2008 ortalarına kadar da ... A. Ş."nin taahhüdündeki işlerde de taşeron davalı ... şirketinin elemanı olarak çalıştırıldığını, 17.11.2008 tarihinde kıdem-ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacakları ödenmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı ... şirketi, davalı şirket ile diğer davalı ...Şirketi arasında 20.03.2008 tarihinde HES inşaatı kazı işleriyle ilgili sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmeye göre ...firmasının, çalıştıracağı personelin tüm işçilik alacaklarını ödemekle mükellef olduğunu, işe başlama tarihinin gerçeği yansıtmadığını, davalı firmanın sorumluluğunun, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı süre ile sınırlı olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... şirketi, davacının davalı firma ile diğer davalı taşeron ...firması arasında Temmuz 2008 ortalarında yaptığı sözleşmeye göre, 15.07.2008- 17.11.2008 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirketin sorumluluğunun bu dönemle sınırlı olduğunu, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını ve hafta tatillerini kullandığını, çalışması bir yılı doldurmadığından kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Şirketi, davalı şirkette santral operatörü olarak bir çalışma alanının bulunmadığını, davacının vasıfsız eleman olarak çalıştığını, ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu bildiriminde gösterilen kadar olduğunu, çağrı usulüne göre çalıştığını ve ücretini avans olarak peşin aldığını, davalı şirkette kıdem süresini doldurmadığını, fazla çalışma ve hafta tatili çalışma alacağı ile izin ücreti alacağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği ve davacının fazla çalışma alacağı ve yıllık ücretli izin alacağı bulunduğun gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... Şirketi ve Alternatif Şirketi vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık net ücretinin 1.800,00 TL olduğunu ileri sürmektedir. Davalı işveren davacının ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu bildiriminde gösterilen ücret olduğunu belirtmiştir. Davalı şahitleri ücret konusunda beyanda bulunmamışlar, davacı şahitleri ... ve ... ise davacının aylık net 1.800,00 TL ücret aldığını belirtmişlerdir. Dosyada mevcut Eylül 2008 dönemine ait imzalı ücret bordrosunda davacının ücreti asgari geçim indirimi dahil net 503,26 TL olarak gösterilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücreti davacı ve şahit beyanları doğrultusunda net 1.800,00 TL olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği detaylı bir şekilde araştırılması gerekirken sadece davacı ve davacı tanıklarının beyanları esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.