Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4286
Karar No: 2015/2189
Karar Tarihi: 27.04.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/4286 Esas 2015/2189 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2014/4286 E.  ,  2015/2189 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı yüklenici vekili, müvekkilinin mimar olduğunu, davalı iş sahibi ile aralarında 23.10.2010 tarihli Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu Hizmetleri Sözleşmesi ve Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında edimlerini yerine getirmesine ve mimari projeyi ilgili birimlere onaylatmış olmasına karşın davalının sözleşmede kararlaştırılan KDV hariç 9.755,00 TL bedeli ödemediğini, yapılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı iş sahibi vekili ise cevap dilekçesinde; müvekkiline ait olan taşınmaz üzerinde dava dışı ... isimli şahıs ile ortak inşaat yapma konusunda anlaştıklarını, ..."nın nakdi sermaye ile ortak olduğunu, ..."nın davacıdan olan alacağına karşılık bu hizmetin verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu koşullar altında sözleşmeye imza attığını, ancak davacıyı bu vesileyle tanıdığını, inşaatın yapılmaması nedeniyle de ortaklığın feshedildiğini, kaldı ki, müvekkilinin bir borcu da bulunmadığı gibi, mimarlık hizmetleri sözleşmesinde imzasının da bulunmadığını, faiz isteminin de yerinde olmadığını, davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, proje çizimi ve TUS sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Bu haliyle uyuşmazlığın sözleşmelerin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacı yüklenicinin eseri iş sahibinin amacına uygun imal ve teslim yükümlülüğü, iş sahibinin ise bedeli ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı mimarın tüm edimlerini yerine getirdiği bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Duruşmada sözleşmelerdeki imzayı kabul eden davalı vekili savunmasında iş bedelinin müvekkili tarafından ödenmemesi gerektiğini, dava dışı ortağı ..."nın davacıdan olan alacağı nedeniyle davacının bu işi üstlendiğini, bu nedenle davanın reddini dilemiş, ancak bu savunmasını yazılı bir belgeyle kanıtlayamamıştır. Esasen mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Bu durumda ispat külfeti davalıda olup, davalı yemin deliline de dayandığından davacı yana yemin teklif etmiş ancak davacı vekili, 08.04.2014 tarihli oturumda yemine gerek olmadığı, bu nedenle müvekkilinin yemin etmeyeceğini imzalı beyanı ile açıklamıştır. Mahkemece, yöneltilen yemin davacı vekilince eda edilmeyeceğinden bahisle dava reddedilmiştir.
    Konuyla ilgili olarak dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın yemine ilişkin hükümlerine değinilmesi gerekmektedir. HMK"nın 225. maddesi "Yeminin konusu" başlığı altında, "Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır." düzenlemesi bulunmaktadır. HMK"nın "Yemine davet" başlığı altında düzenlenen 228. maddesinde; 1 yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. 2. yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakılara ikrar etmiş sayılacağı yazılır." denilmiştir. Kendisine yemin teklif edilen taraf davasını bir vekil aracılığı ile takip etmekte veya tahkikata yokluğunda devam edilmekte (m.147) yani yemin teklif edilen oturumda hazır değilse, yemin için bir oturum belirlenerek taraf bu oturuma davet edilir. Bu çağrı karşı tarafa çıkarılacak yemin davetiyesi ile olur. Az yukarıda açıklandığı üzere yemin davetiyesine yemine konu husular (vakıalar) ile yemin için çağrılacak kimsenin (tarafın) geçerli bir özürü olmaksızın yemin için tayin olunan günde (mahkemece) bizzat gelmediği takdirde yeminden kaçınmış ve yemin edeceği vakıaların sabit olmuş sayılacağına karar verileceği yazılır. Yine HMK"nın 232. maddesinde de yeminin bizzat tarafça eda edilir. Bu yöndeki düzenlemelere aykırı yapılan yemin teklifinin reddi hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda da, davacı asilin yemin teklifinden haberdar olmadığından vekilin teklif edilen yemini eda etmeyecekleri yönündeki kabulü üzerine davanın reddi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, yemin davetiyesinin davacı asile az yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde çıkartılarak teklif olunan yeminin asil tarafından kabul edilmesi durumunda eda ettirilmesi gerekir. Aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi