12. Ceza Dairesi 2019/4935 E. , 2020/1668 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 89/3-a-b-c, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanık müdafii, Katılan vekili
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre katılanların uzlaşmak istemediklerini beyan ettikleri anlaşıldığından, tebliğnamedeki CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine dair bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin, katılan vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Dosya içeriğine göre olay günü gece vakti aydınlatmalı iki şeritli bölünmüş asfalt yolda sanığın sevk ve idaresindeki dorse bağlı çekici ile seyri esnasında yolun solunda yer alan dinlenme tesisine girmek için orta refüjden sola dönüş yaptığı sırada, katılanın sevk ve idaresindeki otomobil ile sanığın aracının sağ ön lastiğine çarptıktan sonra savrularak dinlenme tesisi içinde park halinde bulunan yarı römorka çarpması şeklinde meydana gelen ve katılanın hayati tehlikeye, ikinci derece kemik kırığına, iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine ve konuşma yeteneğinin kaybolmasına neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu katılanın nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.