Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1852
Karar No: 2019/9200
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1852 Esas 2019/9200 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın hakaret suçu nedeniyle 2.500 TL adli para cezasına çarptırıldığı belirtiliyor. Ancak aynı dosyada işlenen tehdit suçundan dolayı sanığın yapılan istinaf başvurusu sonucunda beraatine karar verildiği ifade ediliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu kararın hukuka aykırı olduğunu düşünerek kanun yararına bozma istemiyle dosyayı incelemiş, ancak delil takdirinin yapılmış olması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı sonucuna varmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 43, 62 ve 52. maddeleri.
18. Ceza Dairesi         2019/1852 E.  ,  2019/9200 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR
    Hakaret suçundan suça sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 43, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2018 tarihli ve 2017/887 esas, 2018/211 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın hakaret suçu ile birlikte işlediği iddia olunan tehdit suçu yönünden yapılan istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 14/11/2018 tarihli ve 2018/2427 esas, 2018/2652 sayılı kararında, “...olayın tanıkları olan ..."un beyanlarında; sanığın savunmasını doğruladıkları, katılanların iddialarını doğrulamadıkları, katılanların iddialarını doğrulayan başkaca delilin bulunmadığı, katılan Aytaç Kabasakal"ın gördüğünü iddia ettiği silahla ilgili beyanlarının çelişkili olduğu, özetle sanığın katılanlara yönelik atılı silahla tehdit suçunu işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin inandırıcı nitelikte katılanların iddiası dışında delil elde edilemediği, eylemin sabit olmadığı halde beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi...” şeklinde karar verilerek anılan hükmün kaldırılmasına ve sanığın beraatine karar verilmesi karşısında:
    Kesin nitelikte olması nedeniyle yasal imkânsızlık nedeniyle temyiz incelemesine konu olamayan hakaret suçuna yönelik hükmün incelenmesinde, sanığın savunmasında müsnet suçu işlemediğini beyan ettiği, tanıklar ..."un beyanlarında sanığı doğruladıkları, katılanların iddialarını ise doğrulamadıkları, savunmanın aksini kanıtlayacak ve mahkûmiyet hükmüne dayanak oluşturacak nitelikte ve kesinlikte delilin dosyada mevcut olmadığı, dolayısıyla müsnet suçun sanık tarafından işlendiğine dair sanığın savunmasının aksini kanıtlayan, her türlü şüpheden uzak, ceza hükmü kurulmasına yeterli delil elde edilemediği gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I- Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile ... sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    ... sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay Ceza Dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; Mahkemece, deliller değerlendirilerek sanığın, hakaret suçunun sabit kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, ceza hükmü kurulmasına yeterli delil elde edilemediği gözetilmeden beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmek gerekmiştir.
    II- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, Kanun yararına bozma isteminin takdire ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi