Esas No: 2021/8566
Karar No: 2022/1951
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8566 Esas 2022/1951 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/8566 E. , 2022/1951 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2021/397-2021/751
İlk Derece
Mahkemesi : ... 9. İş Mahkemesi
No : 2017/204-2018/37
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalı ve fer’i müdahil yönünden kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararın davacı, davalı ve fer’i müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce infaza elverişli şekilde karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 05.07.1993-15.10.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Fer'i müdahil SGK vekili, sigorta primlerinin kuruma bildirilmesinin işveren ait bir yükümlülük olduğunu, bildirilmeyen kayıtlar içim kurumun sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığını belirterek; davalı vekili ise müvekkiline ait işyerinde 05.07.1993 tarihinde işbaşı yapan davacının işyerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığını, sezon dışında başka işyerlerinde de çalıştığını, 15.10.2010 tarihinde sağlık raporu ibraz ederek işten ayrıldığını, işyerinin mevsimlik çalışan bir işyeri olduğundan çalışan işçilerin Eylül ayında gazete ilanı ile davet edildiklerini, Kasım, Aralık aylarında yoğun mevsimin bittiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, davacı ...’in .... ... adresinde bulunan davalı Üzümsan Üzüm Sanayi ve Ticaret AŞ’ne ait 1860709.35 ve 132439.35 sicil numaralı Kuru İncir ve Kuru Meyve İşletmesi işyerinde 05/07/1993–15/10/2010 tarihleri arasında asgari ücretle ve kesintisiz olarak 3821 gün çalıştığı, 1351 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, 2470 günlük çalışmasının ise bildirilmediğinin tespitine" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; Davalı vekili ve Fer'i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ... 9. İş Mahkemesi'nden verilen 12.02.2018 tarih, 2017/204 Esas ve 2018/37 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne; ... TC kimlik numaralı davacı ...’in ... ... adresinde bulunan davalı Üzümsan Üzüm Sanayi ve Ticaret AŞ’ne ait 1860709.35 ve 132439.35 sicil numaralı Kuru İncir ve Kuru Meyve İşletmesi işyerinde 05/07/1993-22.05.1997, 1997/3.dönemde 82 gün, 12.04.1999-24.05.1999, 1999/3. dönemde 63 gün, 22.03.2000-06.04.2000, 22.09.2000-08.11.2000, 20.03.2001-02.05.2001, 17.08.2001-13.10.2001, 24.09.2002-16.10.2002, 26.09.2003-10.11.2003, 03.03.2004-13.03.2004, 07.09.2004-28.09.2004, 08.09.2005-15.10.2010 tarihleri arasında asgari ücretle ve kesintili olarak 3687 gün çalıştığı, 1351 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, 2336 günlük çalışmasının ise bildirilmediğinin tespitine dair karar verilmiş olup; iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce infaza elverişli karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
Dairemizin bozma kararı sonrası, Bölge Adliye Mahkemesince, “davanın kısmen kabulüne; ... T.C. kimlik numaralı davacı ...’in davalı Üzümsan Üzüm Sanayii ve Ticaret A.Ş.’ye ait 160709 sicil numaralı tescilli işyerinde 05.07.1993-22.05.1997 tarihleri arasında 1458 gün çalıştığı, çalışmasının 716 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 742 günlük kısmının bildirilmediği;
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 12.04.1999-24.05.1999 tarihleri arasında 42 gün çalıştığı, çalışmasının 22 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 20 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 22.09.2000 - 08.11.2000 tarihleri arasında 47 gün çalıştığı, çalışmasının 39 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 8 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 20.03.2001-12.05.2001 tarihleri arasında 44 gün çalıştığı, çalışmasının 22 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 22 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 17.08.2001-13.10.2001 tarihleri arasında 57 gün çalıştığı, çalışmasının 56 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 1 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 24.09.2002-16.10.2002 tarihleri arasında 23 gün çalıştığı, çalışmasının 22 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 1 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 26.09.2003-10.11.2003 tarihleri arasında 45 gün çalıştığı, çalışmasının 39 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 6 günlük kısmının bildirilmediği,
- 160709 sicil numarasıyla tescilli işyerinde 08.09.2005-15.10.2010 tarihleri arasında 1838 gün çalıştığı, çalışmasının 243 günlük kısmının ...'na bildirildiği, 1595 günlük kısmı olmak üzere toplam 2395 günlük kısmının bildirilmediğinin tespitine,” dair hüküm tesis edilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer'i müdahil Kurum ve davalı vekilleri; kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada, yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Öncelikle dinlenen tanıklar dönemsel çalışan tanıklar olup, dönem dışında çalışmaları bilebilecek durumda değildirler. Bu nedenle, kabule konu olan 05.07.1993–22.05.1997 ve 08.09.2005–15.10.2010 tarihleri arasında; sürekli çalışmaya karar verilen dönemlerde, kendi dönemleri de belirtilmek suretiyle, sürekli çalışan bordro tanıkları tespit edilerek, beyanlarına başvurulmalıdır. Mahkemece, alınacak bu beyanlarla, davacının bu süre zarfında ara vermeksizin sürekli çalışıp çalışmadığı, ne iş yaptığı, hangi bölümde çalıştığı tereddütsüz şekilde ortaya konulmalı ; öte yandan davacının bildirimi yapılan dönemlerde, eksik bildirilen günlerinin hangi nedenle eksik bildirildiği, kurumdan buna ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenmesi gerekirken; yetersiz tanık beyanları ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacının hükmü temyiz etmemesi karşısında, iş bu husus davalı lehine kazanılmış hak kabul edilmiş olup hükümde, “05.07.1993–22.05.1997” tarih aralığının gösterildiği ancak “22.05.1997” tarihinin, davacının hizmet cetvelinde işten çıkış tarihi “22.05.1998” olmasına rağmen hatalı gösterildiği; ikinci olarak davalının çalıştığı kabul edilen “20.03.2001–12.05.2001” tarih aralığında işten çıkış tarihinin “02.05.2001” olmasına karşın,
“12.05.2001” tarihi olarak gösterilerek ve son olarak da “08.09.2005 ile 15.10.2010” tarih ralığında çalıştığı kabul edilmesine karşın, 2010 yılının 360 gün üzerinden hesaplanarak hata yapıldığı anlaşılmaktadır.
O hâlde, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusuna ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.