19. Hukuk Dairesi 2015/9038 E. , 2016/806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya uydu, anten ve ekipmanları vb. mal satıldığını, malların bir kısmının müvekkilinin elemanları, büyük bir kısmının da ... aracılığı ile davalıya teslim edildiğini, davalının bu mallara karşılık toplam 17.500 TL miktarlı 7 adet senet verdiğini, borç ödenmeyince davalı aleyhine takibe geçildiğini, ancak borcun tahsil edilemediğini ileri sürerek, 16.500 TL asıl alacak ve 25.000 TL gecikme faizi toplam 41.500 TL alacağın davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren ticari gecikme faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile arasında satım sözleşmesi bulunmadığını, faturaya konu olan malların müvekkiline teslim edildiğinin kanıtlanması gerektiğini, faturaların alacağın varlığını tek başına gösteren belgeler olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasında uydu, anten ve ekipmanları satış sözleşmesi yapıldığı, satış sözleşmesi çerçevesinde davalı tarafın 7 adet senet düzenleyerek davacı tarafa verdiği, ancak senetlerin vadelerinde ödenmediği, sunulan fatura, tesellüm fişleri ve cari hareket dökümünün mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yapılan incelemede, 15.636,53 TL asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.636,53 TL asıl alacak, 17.503,12 TL işlemiş faizin asıl alacağa dava tarihi olan 23.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 818 sayılı BK"nun 101. maddesi hükmüne göre borcun ifa edileceği gün taraflarca müttefikan tayin edilmemiş ise muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nun 117. hükmünde de 818 sayılı BK"nun 101. maddesi hükmüne paralel bir düzenleme yapılmıştır. Somut olayda borçluya yönelik bir ihtar bulunmadığı gibi kesin vadeyi içeren bir sözleşme hükmü de bulunmadığı, davacı tarafından aksi ispatlanmadığı takdirde davalı aleyhine başlatılan icra takipleri ile temerrüde düşeceği gözetilmeden ve ayrıca işlemiş faize yeniden faiz işletecek şekilde faize faiz yasağının ihlal edilmesi nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.