MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece 01.03.2016 tarihli kararda boşanma ve fer"ilerine yönelik karar verilmiş, bu hüküm kadın tarafından yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile tedbir nafakası talebinin reddi yönünden, erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 13.02.2017 tarihli bozma ilamına göre, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı ve kadına verilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kadın, bu karara karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş, Dairemizin 16.11.2017 tarihli bozma ilamına göre, kadının talebi yerinde görülerek tedbir nafakasının reddi kararına ilişkin onama ilamı ile yoksulluk nafakasına ilişkin bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulduğu halde boşanma davası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" yönelik hüküm kurulması gerekirken, boşanma davası yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemece ilk kararda davalı kadın yararına hükmedilen 5.000 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminatın az olduğundan bahisle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise davacı kadın lehine 7.000 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bozma sonrası hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı bozmanın amacına uygun olmayacak şekilde az bulunmuştur. Kadın lehine daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.), (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.12.2018 (Salı)